Başkan DEMİR ADF'e konuk oldu

T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail DEMİR, Ankara Diplomasi Forumu (ADF)’nun ilk konuğu oldu. DEMİR, Türk savunma sanayii ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. DEMİR tarafından yapılan açıklamada, “Türk Savunma Sanayii ihracatının son yıllarda sürekli artması, bizim için çok güzel bir haber ve bu eğilimi daha da arttırmak istiyoruz. Elbette bu durum dünyadaki gelişmelere de bağlı. Ancak coğrafi olarak Türkiye’nin çatışma bölgelerinin ortasında olduğu ve milli çıkarımızın korunmasının ulusal politikalarımızın en önemli önceliklerinden olduğu çok açık. Dolayısıyla dünyada stratejimiz, yalnızca ticari bir operasyon ve ürün satışı değil, dost ulusları ve müttefiklerimizle iş birliğine dayalı bir ihracat yaklaşımına sahip olmaktır.

Birçok projede ortak olmak ve mümkünse yerel yeteneklerimizi geliştirmek istiyoruz. Ayrıca, ortak teknoloji geliştirme de başka bir seçenek. Yani ihracat sadece ticaret değil, aynı zamanda uluslar arasında dostluğu, bağlantıları ve ilişkileri arttıran bir iş birliği yöntemi. Fark yaratacağına inandığımız bu yaklaşım, birçok ülkenin henüz alışamadığı bir yaklaşımdır. Biz bu yaklaşımı kullanıyoruz ve ihracat potansiyelimizin elbette artacağına inanıyoruz. Kalite ve maliyet açısından Türk ürünlerinin diğerlerinden gerçekten üstün olacağına inanıyoruz ve zamanla daha fazla teknoloji ekleyeceğiz. Böylece ürünlerimiz diğer taraflarda çekici gelecektir. Dolayısıyla, bu eğilimi korumak için daha fazla teknoloji, diğer uluslarla iş birliği için daha fazla imkân yaratacağız.

Elbette hedef pazarlarımız öncelikle dost uluslar ve müttefiklerimizdir. Tabii ki çatışmaları alevlendirmek ve arttırmak istemiyoruz. Dünya’da barışa ihtiyaç var. Müdahalemizin her zaman uzun vadede barış yaratma yönünde olması gerektiğine inanıyoruz.”

anka

“Türk Savunma Sanayii Vizyonu: ‘Yeterlilik ve Millilik’

“Türk Savunma Sanayii vizyonu kendi kendine yeterlilik ve bağımsızlığa dayanmaktadır. Bunun milletimizin menfaatini korumanın ve politikamızı milletin menfaatine uygulamaya koymanın anahtarı olduğuna inanıyoruz. Uzun yıllardır özellikle Orta Doğu’da ve bölgemizde birçok dış müdahale kan dökülmesine neden oldu. Ne yazık ki birçok ülke kendi milli çıkarları doğrultusunda hareket edemedi ve bu kan dökülmesini önleyemedi. Kendi kendine yeterlilik ve savunma gücü dış baskı ve müdahale görmemek için kilit önemde. Dolayısıyla, politikanızı milli çıkarınızı korumak için uygulamak istiyorsanız, savunma sanayii ve teknolojisinde güçlü olmak zorundasınız ve gerektiğinde sahada da bunu gerçekten ortaya koymalısınız. Yumuşak güç elbette önemli ancak birçok durumda, yumuşak gücünüzü destekleyen sert bir güce sahip değilseniz barış ve barışçıl yaklaşımı yaratamayacağınızı gördük.

Farklı proje ve ürünleri desteklemek konusunda diğer ülkelerle ilişkiler bizim için çok önemli. Savunma sanayiimizde fazla kaynak gerektiren pek çok proje olduğu açık. Bunun farkındayız. Bunu başarmak için dostlarımızla ve müttefiklerimizle ortak projeler yapmak adına kapılarımızı açıyoruz, zira savunma pazarında giderek daha pahalı projeler ve ürünler ortaya çıkıyor. Bu alanda devam ederken sadece kendi kaynaklarınıza güvenmeniz birçok ulus için kısıtlanma anlamına gelecektir. Daha iyi sonuçlar elde etmek için finans, insan kaynakları ve teknoloji alanlarında güçleri bir araya getirmek daha iyi olacaktır. Bu durum, bir tür karşılıklı bağlılık ortaya çıkarak ortak bir yaklaşım oluşmasını sağlayacak ve uzun vadede dünya genelinde barışı korumaya hizmet edecektir.”