TCG ANADOLU (L400) Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi, geçtiğimiz günlerde envantere girdi. Geminin envantere teslim töreninde, dikkatlerden kaçan bir detay vardı.
TCG Anadolu’nun teslim töreninde oldukça önemli ama pek de dikkat çekmeyen bir detay vardı. Geminin önünde milli SİDA’lar konumlanmıştı ve bunlardan birinde sabit tipte hafif torpido kovanı ekliydi. TCG Anadolu’nun ıslak bölümlerinde SİDA taşıyabileceğine değinen uzmanlar, böyle bir kullanımı dünyada ilk kez Türkiye’nin yapabileceği görüşünde.
TRT Haber’den Sertaç Aksan’ın haberine göre; Türkiye’nin yerli/milli savunma sanayiinin göz bebeği projelerinden biri TCG Anadolu geçtiğimiz günlerde düzenlenen törenle Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edildi. O günden bu yana TCG Anadolu sıkça konuşuldu…
Kimileri üzerindeki Bayraktar TB-3, Kızılelma, Hürjet gibi unsurlara dikkat çekti, kimileri de ülkemizin artık uluslararası arenada deniz platformlarıyla da bayrak gösterdiğini anlattı.
Biz ise tüm bunların yanında farklı bir detayı anlamak, yakın gelecekteki muhtemel yansımalarını öğrenmek için Savunma ve Denizcilik Araştırmacısı Kozan Selçuk Erkan ile bir araya geldik…
Törende dikkat çeken SİDA ayrıntısı
TCG Anadolu için Tuzla tersaneler bölgesinde düzenlenen törende dev platformun hemen önüne konuşlanan yerli/milli insansız deniz araçları dikkatimizi çekti. Türkiye’yi bugüne kadar NATO Tatbikatında temsil eden ilk ve tek insansız deniz aracı olan Marlin ve yine ülkemize önemli kabiliyetler kazandıracak MİR İDA ile Sancar da oradaydı.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir’in özellikle yerli/milli SİDA’ların gelişimi konusunda ortaya koyduğu yol haritası bu noktada daha da anlamlı hale geliyor. Türkiye’nin insansız deniz araçları konusunda kritik bir eşikte olduğunu biliyoruz. Burası öyle bir eşik ki eğer doğru adımları atabilirsek ülkemizin bu alanda dünyada direkt 1 numaraya oynaması işten bile değil.
‘Global anlamda iyi bir pozisyon yakaladık’
Kozan Selçuk Erkan, süreci en yakından takip eden isimlerden biri. SİDA meselesine girmeden önce TCG Anadolu ile son derece değerli bir tek cümle kuruyor ve bu geminin sadece Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) taşıyan bir platform değil aynı zamanda bir güç merkezi olduğunu söylüyor.
Daha net bir ifadeyle TCG Anadolu’nun, içinde bir tabur asker, çok sayıda tank ve zırhlıyı taşıyarak dünyanın her yerinde operasyon yapabilmek için inşa edildiğinden bahsediyor.
Erkan burada bir parantez açıyor ve “Teknoloji çok hızla gelişiyor. İnsansız sistemlerde global ölçüde çok iyi bir yer yakaladık. İHA’lardan sonra Silahlı İnsansız Deniz Araçları’nda (SİDA) da iyi bir yere gelmek üzereyiz. Sürekli yeni konseptler geliştirip tersanelerimizde bunlara göre modeller üretiyoruz” bilgisini paylaşıyor.
Değişen harp konseptinde rolleri büyük olacak
Türkiye’nin TCG Anadolu ile artık açık denizlerde görev grubu olarak seyir yapacak bir güce ulaştığına dikkati çekiyor Kozan Selçuk Erkan ve devam ediyor:
“Bu grubun içinde en büyük ikinci gemimiz Derya Lojistik Destek Gemisi de bu yıl devreye alınacak. Onun da üzerinde insansız deniz araçları göreceğiz. Bununla beraber sadece Derya gemimiz değil TCG Anadolu da ıslak güvertesinde bu tip silahlı insansız deniz araçlarından birkaç tane taşıyabilir.
Günümüz gelişen ve hızla değişen harp konseptlerinde SİDA’lar önemli bir yer alacak. Şu anda dünyada TB-2 ile Anka’nın SİHA alanında imza attığı başarıyı SİDA’lar ile de yakalayacak bir konumda ve becerideyiz. Bunu bir an önce kullanarak da dünyaya göstermemiz gerek.
Şu anda küçük sınıf SİDA’larda ‘dünya lideri’ olacak potansiyelimiz var. TCG Anadolu, içinde SİDA’lar ile göreve başlarsa, dünyada denemeler hariç tam anlamda operasyonel olarak bu konsepti kullanan ilk ülke olarak adımızı tarihe yazdırırız.”
Milli SİDA’lara torpido kovanları eklendi
Kozan Selçuk Erkan’a törende dikkatimizi çeken bir durumu da soruyoruz… TCG Anadolu’nun hemen önünde konumlanan MİR SİDA’da daha önce görmediğimiz torpido kovanlarının eklendiğini görüyoruz. Sabit ve hafif torpido atabilecek şekilde konumlandırılan bu yuvaların ne gibi kazanımlar sağlayacağını merak ediyoruz.
“MİR SİDA özelinde yerli ve milli insansız deniz araçları ciddi bir denizaltı harbi becerisine hazırlanıyor” diyor Erkan.
Daha önce açıklandığı üzere MİR SİDA gövde altında yine yerli ve milli imkanlarla üretilen bir sonar taşıyacak. Bu kabiliyetle birlikte MİR SİDA, ana gemiden uzakta TCG Anadolu ve görev grubunu koruma amaçlı denizaltı savunma harbinde çok etkin olarak kullanılabilecek.
Bu noktada kritik bir bilgi daha paylaşıyor Erkan ve “Dünyada ana gemilerde uzakta en etkin olarak kullanılan antidenizaltı aracı helikopterdir. Gemiden uzak mesafelerde helikopter kendi sonarını daldırır ya da küçük sonar verici şamandıraları döşeyerek gemiye yaklaşmadan denizaltıları bulmaya çalışır. Ancak helikopterlerin havada kalış süreleri sınırlıdır. Bu sürenin önemli kısmını sonar daldırıp dinleyip çıkarırken geçirdikleri için de görev alanları kısıtlanır” ifadesini kullanıyor.
‘SİDA’lar çok daha uzun soluklu görev üstlenebilir’
Helikopterlerin dezavantajından bahsettikten sonra konuyu SİDA’lar üzerinden ele alıyor Erkan ve Türkiye’nin yerli/milli SİDA’larıyla nasıl işlere imza atabileceğini anlatıyor:
“Buna karşılık antidenizaltı görevindeki SİDA’lar çok çok daha uzun süreler, günlerce ve yüzlerce deniz mili ana gemiden uzakta görev yapabilir. Deniz üzerinde oldukları için fırtına ve zorlu deniz şartlarında helikoptere göre daha güvenli olarak bu görevi yerine getirirler.
Bu konuda ilk denemelerden biri Portekiz’de NATO tatbikatında gerçekleşmişti. Türkiye’nin gurur projelerinden biri olan MARLİN SİDA kendisine verilen görevi başarıyla tamamlamış, tatbikatta attığı sonar şamandıraları ile sualtı hedeflerini başarıyla bulan dünyadaki ile SİDA olmuştu.
Bu senaryoda başarılan kabiliyet, TCG Anadolu’dan hareket eden denizaltı savunma harbi SİDA’sının yapacağı iş ile aynı aslında… Kısacası; zaten başardığımız işi bir adım öteye taşıyoruz. Çok büyük başarıların ayak seslerinin gelmeye başladığını TCG Anadolu’nun ülkemize kazandırılmasıyla duymaya ve görmeye başlıyoruz.”
Kaynak: Tolga Özbek / TRT HABER