Hepimizin bildiği gibi milli imkanlar ile tasarlanan ve inşaa edilen Denizaltı Savunma Harbi (DSH) Korveti MİLGEM, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’mızın en önemli savaş unsurlarından bir tanesidir. 2004 yılında başlayan faaliyetler 2011, 2013 ve 2018 yıllarında TCG Heybeliada, TCG Büyükada ve TCG Burgazada gemilerinin DzKK.lığı envanterine girmesi ile birlikte başarıyla devam ediyor. Bu arada hatırlatmakta fayda var; dördüncü gemi TCG Kınalıada, 2019 yılında DzKK.lığı envanterine girecek. MİLGEM Korveti’nin sadece iskeleti değil savaş yönetim sistemi dahil silah ve sensör sistemleri de yerli imkanlar ile geliştirildi. Bu sebeple tam ve bağımsız savunma sanayii hedefimiz doğrultusunda örnek bir proje oldu. Yurtdışına bağımlı olmayan MİLGEM’in ihracatıyla ilgili geçtiğimiz ay güzel bir gelişme yaşandı. Türkiye ile Pakistan arasında 4 adet MİLGEM Korvetiyle ilgili ihracat anlaşması imzalandı.
Denizaltı Savunma Harbi (DSH) Korveti olması sebebi ile MİLGEM gemisinin en önemli sensörlerinden birisi Karinaya Monteli Sonar sistemidir. Özellikle korvet ve fırkateyn gibi su üstü gemi platformlarının denizaltı, torpido ve diğer su altı hedef/tehditlerini tespit ve takip etmesi için kullanılmaktadır. Bu sistemler geminin alt kısmında, karinasında yer aldığı için tüm dünyada bu şekilde isimlendirilmiştir. MİLGEM gemisinin milli imkanlar ile tasarlanan ve yerli sanayi tarafından üretilen YAKAMOS sonarının sanayileşme hikayesi ise savunma sanayine örnek olmuştur.
Geliştirilmesi ARMERKOM ve TÜBİTAK tarafından yapıldı;
MİLGEM projelerine kadar gemilerimizin karinaya monteli sonar sistemleri yurtdışından tedarik edilmekteydi. MİLGEM ile birlikte bir sonar sisteminin milli olarak geliştirilmesi faaliyetlerine TÜBİTAK ve Deniz Kuvvetleri Araştırma Merkezi Komutanlığı (DzKK.lığı, ARMERKOM) tarafından Temmuz 2006 tarihinde başlandı. Peki neden yerli sanayi değil de TÜBİTAK ve ARMERKOM Öncelikle ülkemizde yeni olan teknoloji alanlarındaki bilgi birikimi ilk olarak ticari kaygılardan uzak hareket edebilen ARMERKOM, TÜBİTAK yada üniversite gibi kurumlarda oluşmaya başlıyor. İkincisi altyapı imkanları diyebiliriz. Son olarak da sonar sisteminin deniz ortamında denenmesi ve performansının geliştirilmesi için gemi platformları ile aylarca seyir tecrübesi yapılması gerekiyor. Bu da zaten ancak DzKK.lığı tarafından yapılabilirdi. Ancak kritik olan Sonar sisteminin başarısının görülmesi ile birlikte sanayileşme sürecinin başlatılmasıdır. Çünkü bahsedilen kurumların tekrarlanabilir ve maliyet etkin üretim, demodelik yönetimi ve lojistik destek, yurtiçi ve dışı pazarlarda satış-pazarlama faaliyetleri yürütmek, teknoloji trendeleri ve pazar beklentilerini takip etmek gibi misyonları yoktur. YAKAMOS ürün döngüsü de aynen bu şekilde gelişti.
Sanayileştirilme aşamasında METEKSAN Savunma bayrağı devraldı;
Karinaya Monteli Sonar sistemleri, Islak Taraf (wet-end) ve Kuru Taraf (dry-end) olmak üzere iki ana biriminden oluşmaktadır. Islak Taraf geminin alt kısmında suyun içinde kaldığı için bu şekilde adlandırılmakta, kuru taraf ise elektronik kabinetler ve operatör konsolundan oluşmakta olup, gemilerin komuta merkezi içerisinde yer almaktadır. Savunma Sanayii Müsteşarlığı, önce ıslak tarafın sanayileştirilmesini istedi. METEKSAN Savunma Mayıs 2009 tarihinde kazandığı ihale ile MİLGEM 2. gemisinin Sonar Islak Tarafının üretimine başladı. 2016 yılı itirbariyle Sonar Kuru Tarafının sanayileşmesi de METEKSAN Savunma’ya verildi. METEKSAN Savunma, ıslak taraf ve kuru taraf birlikte yaptığı komple karinaya monteli sonar sistemine YAKAMOS adını verdi. YAKAMOS üretimi, MİLGEM 3’te (TCG Burgazda) tamamlandı. MİLGEM 4 (TCG Kınalıada) için ise sonarın inşa faaliyetleri, METEKSAN Savunma tarafından sürdürülüyor.
Peki bundan sonra ne planlanıyor?
YAKAMOS ürün döngüsü içinde her gemi ile birlikte yeni iyileştirmeler yaparak gelişmeye devam edecektir. YAKAMOS, Dz.K.K.lığı envanterinde olan ve kendini ispat etmiş tek milli karinaya monteli sonar sistemidir. Ayrıca yapılan testlerde daha önce yurtdışından tedarik edilen muadil sistemlere göre önemli performans avantajları olduğunu göstermiştir. Bu durum poligon testleri ile de ispat etmiştir. Sistem, TCG Heybeliada, TCG Büyükada ve TCG Burgazada ile birlikte, NATO görevleri dâhil, dünya denizlerinde ve farklı coğrafi koşullarda başarıyla görev yapmaktadır. İçerisindeki en alt seviyedeki seramiklere kadar tüm kritik teknoloji içeren parçaları milli olarak tasarlanmış ve yerli olarak üretilmektedir.
İç pazarda İ-Sınıfı Fırkateynlerin en önemli sensörlerinden birisi olarak YAKAMOS sonarının kullanılması beklenmektedir. Bu durumda METEKSAN Savunma, yazılım-algoritma ve donanım iyileştirmeleri/geliştirmeleri yapılmış “Entegre Sonar Suiti” üretimi gerçekleştirebilecektir. Pakistan’a satışı gerçekleştirilecek MILGEM gemilerinde de YAKAMOS Karinaya Monteli Sonar Sistemi kullanılacaktır. Dünya pazarında söz sahibi olan az sayıda uluslararası sonar firması olduğunu görüyoruz. Yine dikkat çekici olan bir başka konu gelişmiş ülkelerin sadece tek bir sonar şirketi çıkartabilmiş olmasıdır. Bunlar kendi pazarlarında doğup, gelişmiş olmakla birlikte bugün yurtdışı pazarlarda önemli bir iş payına sahiptirler. Bizim de ülke olarak sualtında güçlü bir markaya ihtiyacımız var. METEKSAN Savunma, YAKAMOS ile bu yarışında önemli bir mesafe almış görünüyor ve bayrağı daha da ileriye taşımak konusunda kararlı hareket ediyor.
YAKAMOS Sonar Sistemi;
YAKAMOS Karinaya Monteli Sonar Sistemi, deniz ortamında karşılaşılabilecek; denizaltı, torpido ve su üstü gemisi gibi hedefleri 30 km’ye kadar (yaklaşık 33.000 yard) otomatik olarak tespit etmek ve takip etmek üzere tasarlanmıştır. Pasif modda hedeflerin yaydığı gürültüleri dinlerken, aktif modda hedeflerden yansıyan ekoları kullanarak, hedeflerin otomatik olarak yönünü ve mesafesini hesaplayabiliyor. Sistem, saha geçişleri sırasında mayın ve mayın benzeri obje tespiti için de kullanılabiliyor.
Sonuç;
Ne yazık ki sektörde sanayileşme konusunda başarısız projelerin sayısı başarılı olanlardan daha fazla. Başarısız olanların nedenlerine odaklanmak yerine YAKAMOS Sonarında olduğu gibi başarılı modelleri örnek almak daha faydalı olabilir. Öncelikle SSB’nin kural koyucu olarak iradesini ortaya koyması ve kısa dönemli kazançlardan çok uzun dönemli menfaatlere odaklanması önemliydi. YAKAMOS Sonarının endüstriyel bir ürün haline gelmesi ve iç-dış pazarda kullanılabilmesi ancak böyle bir duruş ile mümkün olabilirdi. Ürünün tasarımı ve geliştirmesini yapan devlet kurumlarının zamanı geldiğinde kendi misyonları ile örtüşmeyen seri üretim süreçlerini bir sanayi şirketine devretmek konusunda istekli olmaları ve paylaşımcı yaklaşımları önemli bir başarı kriteri oldu. METEKSAN Savunma’nın ise ana faaliyet alanları içinde sualtı sistemlerinin önemli bir yer tutması ve ürün döngüsü içinde gelişimi ile ilgili gereken adımları atması başarılı bir sanayileşme kurgusunu getirdi. Çok basit gözükse de bu üç temel bacağın aynı uzunlukta olmadığı projelerin sayısı ne yazık ki fazla. YAKAMOS Sonarının bundan sonraki kaygısı sürdürülebilirlik olacaktır. Gelişerek hayatına devam etmesi özellikle yurtiçi projeler kadar yurtdışı pazarlarda da kullanılmasına bağlıdır. Bu konuda yakın zamanda başka güzel haberler de almayı bekliyoruz.
Yazar: Anıl ŞAHİN Kaynak: SavunmaSanayiST.com
İ sınıfı fırkateyn yapımı ne durumda
İnşa faaliyetleri devam ediyor.