Rusya ile Ukrayna arasında 24 Şubat 2021 tarihinde başlayan savaş, halen devam ediyor. Peki bu dönemde Ukrayna, hangi hava savunma sistemleri ile hava araçlarına ihtiyaç duyuyor?
Ukrayna Hava Savunma Sistemleri ve Avcı Uçakları, geçtiğimiz birkaç hafta sonunda kayıp vermesine rağmen şaşırtıcı ve beklenmeyen bir direniş ile Rus hava gücünü bir yere kadar da olsa önlemeyi başardı ama Ukrayna’nın sadece kendi kaynakları ile Rusya’ya nazaran bu durumu idame ettirebilmesi mümkün olmayabilir. Ancak Batı’dan yapılan hava savunma sistemi tedarikleri, Ukrayna hava sahasını Rus hava gücü için çok daha uzun bir süre boyunca riskli bir alan haline getirebilir.
Hava savunma sistemlerine ilaveten Ukrayna için belirli ülkelerden MiG-29 gibi avcı uçağı tedarikleri yapılmak istenmiş ancak bugüne kadar yapılan girişimler tam bir karşılık bulamamıştır. Ukrayna’ya muhtemel avcı uçağı tedarikine dair daha detaylı bir yazımızı şuradan okuyabilirsiniz;
https://www.savunmasanayist.com/ab-ukraynaya-hangi-savas-ucaklarini-gonderebilir/
Geçtiğimiz dönemde Ukrayna’ya, Batı ülkeleri tarafından çok büyük sayılarda ve birçok farklı tipte MANPADS tedariki yapıldı. MANPADS’lerin yaklaşık olarak 15.000 ft altında hedef vurabildiğini düşündüğümüzde, yüksek irtifa hedeflere karşı etkisiz kaldığı varsayımını yapabiliriz.
Ancak Ukrayna’nın kendi yüksek irtifa hava savunma sistemleri (HSS) de mevcut. Bunlara örnek olarak S-300 verilebilir. Zira S-300’lere yakın bölgelerde Rus Hava Kuvvetleri’nin yüksek irtifada, HSS’yi imha etmeden nispeten güvenli olarak görev yapamayacağı, buna karşın düşük irtifadan görev yapılmaya çalışılması, düşük irtifada çok ciddi bir MANPADS tehdidinin olduğunu ve bu yüzden Rus Hava Kuvvetlerinin azımsanmayacak sayıda kayıp verdiğini söyleyebiliriz.
Tabii Rus Hava Kuvvetlerinin, SEAD-DEAD gibi Ukrayna Hava Savunma Sistemlerini susturmak-imha etmek görevlerini de yerine getirmeye çalıştığını biliyoruz. Savaşın ilk günlerinden bu yana Rusların kullandığı Kh-31 Anti Radyasyon Füzelerini, birçok yerde gördük. Ancak halihazırda Ukrayna Hava Savunma Sistemleri, Rus saldırılarına rağmen görevlerini icra etmeyi sürdürüyor.
Peki Ukrayna’nın Hava Savunma Sistemlerini geliştirmek ve Rus hava gücüne karşı görev icra edebilmesini idame ettirmek için Batı nasıl bir destek sağlayabilir?
Ukrayna halihazırda birçok Rus-Sovyet yapımı hava savunma sistemini kullandığı için aynı veya benzer altyapıya sahip hava savunma sistemlerinin Ukrayna’ya teslimi için çalışmalar yapılmaktadır.
S-300 tedarikinde özellikle NATO üyeleri olan Slovakya, Bulgaristan ve Yunanistan öne çıkmakta.
1995’de Güney Kıbrıs’ın S-300 alım çabaları ve 1997’nin başında alımın gerçekleşmesi sonrası Türkiye’nin gözdağı ile bu sistemleri teslim alamayan Rum tarafı, S-300’leri Yunanistan’a teslim etmiş ve 1998 yılının sonlarında S-300’ler Yunanistan’ın Girit adasına konuşlandırılmıştır.
Yunanistan’ın Güney Kıbrıs üzerinden sahip olduğu S-300PMU-1 sistemi, birçok açıdan Bulgar sistemine göre daha günceldir. Ek olarak Yunan S-300’lerinin 48N6 uzun menzil füzelerini kullanabilmesi, Ukrayna’ya teslim edilmesi durumunda büyük yarar sağlayacaktır.
Daha kısa menzilli Doğu/Rus menşeili sistemlere baktığımız zaman SA-15 Gauntlet/Tor sistemine, NATO üyeleri arasında Yunanistan’ın sahip olduğunu görüyoruz. Ukrayna’da sınırlı olarak da olsa halihazırda Tor sistemlerinin kullanılması, Yunanistan’dan yapılacak olası bir teslimatın Ukrayna güçleri tarafından kısa sürede kullanıma alınacak olmasına işaret ediyor.
SA-8 Gecko/Osa sistemi ise NATO üyesi olan Yunanistan ve Bulgaristan ile Ukrayna’nın sınır komşuları Romanya ve Polonya tarafından kullanılmaktadır. Yukarıda kaleme alınan SA-15 Gauntlet/Tor’un, SA-8’in yerine yeni bir sistem olarak geliştirilip şu anda kullanıldığını düşündüğümüzde SA-8’in eski bir sistem olduğu sonucuna varabiliriz. Ancak eski bir sistem olmasının yanında şu anda birçok NATO ülkesi tarafından kullanılması sebebiyle hala efektif bir sistem olduğu varsayımı yapılabilir.
Rus Hava Kuvvetlerinin şu ana kadar Ukrayna Hava Savunma Sistemlerine onlarca uçak kaybı verdiği biliniyor. Bu kayıplar, Ukrayna’nın kullandığı ve Rusya’nın bir nebze aşina olduğu hava savunma sistemleri tarafından Rus tarafına verdirilmektedir.
Peki ya Batı yapımı sistemler?
Batı yapımı sistemler, Sovyet yapımı sistemlerden belirli açılardan farklı ve Ukraynalı hava savunma operatörleri için NATO standartlarına alışılması ile bu sistemlerin kullanılması bir miktar vakit alabilir. Ancak, Ukrayna’nın geçtiğimiz dönemde Polonya ve ABD dahil olmak üzere NATO üyeleriyle ortak yaptığı eğitim ve tatbikatlar sırasında Ukraynalı personelin Batı menşeili sistemlerle yakınlık kurup kurmadığı hakkında net bir bilgi bulunmamaktadır.
Batı üretimi Hava Savunma Sistemlerine baktığımız zaman ise NASAMS öne çıkmakta. Norveç’te bulunan Kongsberg Defence ile ABD’nin ortak çalışmalarından ortaya çıkan bu hava savunma sistemi, temelinde AMRAAM ve/veya AIM-9X Sidewinder hava-hava füzelerinin kara tabanlı hava savunma sistemi olarak kullanılmasıdır.
Kendisini ispatlamış mühimmatlar; Rusların aşina olmadığı mühimmatlara sahip olan ve yapısı gereği birçok sisteme nazaran kolay bir şekilde taşınabilen NASAMS, Ukrayna için Rusya’ya karşı çok büyük bir koz olabilir. Zira yeterli sayılarda kullanıldığında, Data-Link kabiliyetleri ile Ukrayna Hava Savunma Operatörlerinin durumsal farkındalığını ve etkinliğini ciddi oranda arttırabilir. Buna ek olarak Ukrayna’ya yakın olarak neredeyse günlük uçuş gerçekleştiren NATO’nun AWACS uçaklarının da varlığı ve muhtemelen Ukrayna ile aralarında yapılan ‘bilgi alışverişleri’ düşünüldüğünde, NASAMS gibi bir Hava Savunma Sisteminin Ukrayna için Rus hava araçlarına karşı birçok fırsat ortaya çıkaracağı söylenebilir.
Kaynak: SavunmaSanayiST.com