
Almanya’nın, F-35 gibi ABD yapımı savaş uçaklarında olduğu iddia edilen “kill switch” nedeniyle güvenlik endişesi taşıdığı ve gizli toplantılar planladığı bildirildi.
NATO ülkelerinin F-35 siparişlerini gözden geçirmesi, ABD ile Avrupa arasındaki savunma ilişkilerinde yeni bir tartışma başlattı.
ABD silah sistemlerine yönelik güvenlik endişesi
Almanya’nın, bazı savaş uçaklarında uzaktan devre dışı bırakma mekanizması bulunduğu iddiaları nedeniyle ABD yapımı silah sistemlerinin güvenilirliğini kapalı kapılar ardında görüşmeye hazırlandığı belirtildi. NATO içindeki hava gücü stratejisinin kritik bir dönemeçte olduğu, üye ülkelerin F-35 savaş uçaklarını tedarik planlarını yeniden değerlendirdiği ifade edildi.
Almanya, ABD’den onlarca F-35 savaş uçağı sipariş etmiş olup teslimatların 2026’da başlaması planlanıyor. Ancak, Avrupa’da yerel üretim ve iş birliği ile bağımsız savunma sistemlerinin geliştirilmesi gerektiği yönündeki çağrılar artıyor.
F-35 savaş uçakları, şu anda ABD’nin yanı sıra Güney Kore, Japonya, Avustralya ve İsrail gibi NATO üyesi olmayan ülkeler de dahil olmak üzere 19 müttefik tarafından kullanılıyor. Ancak bazı NATO ülkeleri, eskiyen filolarını yenilemek amacıyla onlarca yeni F-35 siparişi vermeyi planlarken, güvenlik endişeleri nedeniyle bu kararlarını gözden geçirmeye başladı.
Pentagon ise ihraç edilen savaş uçaklarında uzaktan devre dışı bırakma mekanizmasının bulunduğuna dair iddiaları reddederek, böyle bir sistemin mevcut olmadığını açıkladı.
Gizli toplantı hazırlığı
Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Berlin’in sipariş ettiği ve kullanmakta olduğu ABD silahlarını yeniden değerlendirmek amacıyla askeri ve savunma yetkilileriyle gizli bir toplantı yapmayı planlıyor.
Bakan Pistorius’un, üst düzey generaller ve silah alımlarından sorumlu yetkililerle gerçekleştireceği toplantıda, ABD’den alınan ve sipariş sürecinde bulunan ürünlerin durumu ele alınacak. NATO üyesi ülkeler arasındaki bu tartışmaların, Avrupa savunma politikalarında yeni adımların atılmasına yol açabileceği değerlendiriliyor.
Münih merkezli güvenlik uzmanı Carlo Masala, “F-35 ile ilgili sorun daha çok veri iletimi ve yedek parça tedarikiyle ilgili. Bunlar olmadan F-35’in işlevselliğinin büyük bir kısmı kaybolabilir. Eğer erişim kesilirse, bu büyük bir problem olur.” ifadelerini kullandı.
F-35 siparişleri iptal edilebilir mi?
Airbus’un Alman yönetim kurulu, F-35 siparişlerinin tamamen iptal edilmesi yönünde fikir beyan etti. Airbus Defense and Space CEO’su Michael Schollhorn, Avrupa ülkelerini ABD yapımı savunma sistemlerine bağımlılığı azaltmaya çağırarak, “Sadece ulusal düzeyde savunma harcamalarının artırılmasına değil, aynı zamanda önemli Avrupa ülkeleri arasında koordineli bir yaklaşıma ihtiyacımız var.” dedi.
Almanya’da yeni hükümeti kuracak olan Hristiyan Demokratlar (CDU) partisinin önde gelen savunma uzmanlarından Roderich Kiesewetter ise ABD ile yapılan anlaşmaların gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “F-35’ler ABD kontrolünde. Bakım/onarım ile her türlü lojistikte ABD’ye bağımlı hale geldik. Şimdiden alternatif savaş uçakları için hazırlıklara başlamamız gerekiyor.”
NATO’nun ortak uçak kullanmasının avantajları
Müttefik ülkelerin aynı savaş uçağını kullanması, NATO operasyonları açısından birçok avantaj sağlıyor. Bunlar arasında ortak iletişim sistemleri, standart mühimmat taşıma kapasitesi, pilot ve bakım ekipleri için uyumlu eğitim programları ve yedek parça tedariki bulunuyor.
Eski Teksas Temsilcisi Mac Thornberry, “Aynı ekipmanı kullandığınızda müttefiklerle savaşmak daha kolaydır.” diyerek, NATO’nun F-35’ten uzaklaşmasının ittifak içindeki askeri uyumu bozabileceğini belirtti.
F-35’e alternatifler neler?
F-35 siparişlerini gözden geçiren ülkeler için öne çıkan alternatiflerden biri, İsveç yapımı Saab JAS-39 Gripen. Bu uçak, F-35 kadar gelişmiş gizlilik özelliklerine sahip olmasa da, daha düşük maliyetli ve uzun menzilli bir seçenek olarak değerlendiriliyor. Ancak NATO sistemleriyle entegrasyonu F-35 kadar kolay değil.
Savunma uzmanı Margaret Kosal, NATO ülkelerinin F-35 konusundaki belirsizliğinin, ABD’ye duyulan güven eksikliğinin bir sonucu olduğunu belirterek, “Bunu ABD’ye duyulan güven eksikliğinin erken bir sinyali olarak görüyorum.” dedi.
Kaynak: SavunmaSanayiST.com