Uçak gemilerini, ulusal güvenlik stratejisinin temel taşlarından bir tanesi olarak kabul eden Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde; Deniz Kuvvetlerinin modernizasyon yol haritası uyarınca, kritik öneme haiz bir adım atıldı. Huntington Ingalls Industries tarafından yapılan açıklamaya göre, CVN 81 Doris Miller nükleer uçak gemisinin sac kesim töreni 25 Ağustos’ta icra edildi.
Newport News Shipbuilding yerleşkesinde yapılan törenle, Gerald R. Ford sınıfı uçak gemilerinin dördüncüsü olan Doris Miller’ın inşa sürecinin fiili safhası başlamış oldu. Geminin 2026 yılında kızağa konulması ve 2032’de de Amerikan Deniz Kuvvetlerine teslim edilmesi öngörülüyor.
Amerikan Deniz Kuvvetlerinin paylaştığı bilgilere göre, Nimitz sınıfı uçak gemileri ile benzer gövde yapısına haiz olan Gerald R. Ford sınıfı uçak gemileri; temel olarak daha yüksek sayıda sorti ifa etmek, daha fazla enerji üretmek ve tüm bunları daha az sayıda personelle gerçekleştirmek üzere planlanmış bir dizi iyileştirmeyi bünyesinde barındırıyor.
ABD’nin yönlendirilmiş enerji teknolojilerinde yaptığı yatırımların meyvesini topladığı alanlardan bir tanesi olan Gerald R. Ford sınıfı uçak gemileri, selefi Nimitz sınıfının aksine buharlı değil elektromanyetik bir katapult sistemi kullanıyor. Ayrıca yeniden tasarlanan nükleer güç sistemi, %50 daha az personel gerektirmesine karşın daha fazla elektrik üretebiliyor. Uçuş güvertesi de gemide iyileştirme yapılan alanlar arasında yer alıyor.
Projenin ilk gemisi olan ve Amerikan Deniz Kuvvetlerince kabulü 2017 yılında gerçekleştirilen CVN 78 Gerald R. Ford’un test ve sertifikasyon faaliyetleri sürüyor. Bu süreçte gemi üzerinde çeşitli modernizasyonlar da yapılıyor. Projenin devamında, CVN 79 John F. Kennedy’nin 2024 ve CVN 80 Enterprise’ın ise 2028 yılında Amerikan Deniz Kuvvetlerine teslimi planlanıyor.
Editörün Notu: Nükleer Uçak Gemileriyle İlgili Tartışmalar Sürüyor
Son yıllarda savunma sanayiinde yaşanan bir takım gelişmeler, Nimitz ve Ford sınıfı gibi oldukça büyük ve bir o kadar da değerli uçak gemilerinin geleceği konusunda yaşanan tartışmaları alevlendirdi. Sahip oldukları nükleer tahrik sistemleri dolayısıyla menzil kısıtlaması olmaksızın görev icra edebilen söz konusu tipteki gemilerin modern satıhtan satha mühimmat, insansız hava aracı ve daha bir dizi tehdide karşı koyup koyamayacağı sorusu, askeri denizciliğinin geleceği açısından bir takım kökten değişimlerin nüvelerini saklıyor.
Bu duruma karşı öngörülen tedbirler arasında daha düşük birim maliyete sahip, küçük uçak gemileri kullanarak, dağıtık bir kuvvet yapılanmasına geçmek başı çekiyor.
Amerikan Kongresine sunulmak üzere hazırlanan 2021 tarihli bir raporda, konuya ilişkin bir takım bilgilere yer veriliyor. Buna göre Amerikan Deniz Kuvvetleri, son yıllarda üzerine F-35B konuşlandırılmış LHA (Landing Helicopter Assault/ Helikopter Taarruz Gemisi) konseptiyle önemli tecrübeler edindi. Halihazırda kendi bünyesinde hafif uçak gemilerine yönelik tasarım ve mühendislik çalışmaları yürütmekle birlikte, nihai karar henüz verilmiş değil.
Amerikan Deniz Kuvvetleri ve Deniz Piyadeleri gelecek projeksiyonunda bu platformlara henüz bir yer ayırmamış olsa da bilhassa Savunma Bakanlığı nezdinde konuya yönelik giderek büyüyen bir ilgi söz konusu. Raporda hususiyetle vurgulanan konulardan bir tanesi ise ülkede nükleer uçak gemisi inşa kabiliyetine sahip tek tersanenin Huntington Ingalls Industries/ Newport News Shipbuilding olması dolayısıyla rekabetçi bir ihale sürecinin yaşanmaması.
Hafif Sınıf Uçak Gemisi
Bu gerçeğe istinaden, hafif sınıf uçak gemisi tedarik yoluna gidildiği takdirde, ilk alım maliyetlerinin rekabet dolayısıyla mühim oranda düşürülebileceği not ediliyor. Nükleer tahrikli uçak gemilerinin lehine olan argümana ise “Küçük boyutlu uçak gemilerinin ilk alım maliyetlerinin daha düşük olduğu fakat sorti başına işletme maliyetleri ele alındığında maliyet etkin çözümler olmadıkları…” şeklinde yer veriliyor.
Öte yandan Birleşik Krallık’ın Queen Elizabeth sınıfı uçak gemilerinde nükleer takatli bir tasarıma yönelmemesi sonrası, dünya denizlerinde nükleer uçak gemisi yüzdüren bir diğer donanmanın sahibi Fransa Cumhuriyeti’nde R91 Charles de Gaulles’ün ikamesi için seçilecek yola ilişkin tartışmalar süregeliyor. Deniz aşırı diplomasinin ana unsuru olan uçak gemilerinden söz etmişken; iki ülkenin Kıta Avrupası, Levant, Mağrip ve Güneydoğu Asya’da beklentilerinin örtüşmek bir yana dursun çakıştığını da vurgulamak gerekiyor.
Türkiye’den Filipinler’e MİLGEM Korveti Teklifi
Kaynak: SavunmaSanayiST.com
