ASELSAN, Van Kedisi Füzyon Silah Nişangahı Projesi kapsamında sona yaklaşıyor. Van Kedisi’nin, kısa süre içerisinde güvenlik güçlerinin kullanımına sunulması bekleniyor.
Bir konsept çalışması olarak başlatılan ve geliştirme süreci için ASELSAN’ın öz kaynaklarından pay ayırdığı Van Kedisi Füzyon Silah Nişangahının; SavunmaSanayiST.com tarafından edinilen bilgiye göre, kısa süre içerisinde Türk Silahlı Kuvvetleri ile kolluk güçlerinin kullanımına sunulması hedefleniyor.
İlk kez IDEF’17 13’üncü Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda sergilenen Van Kedisi için ASELSAN, halihazırda çalışmalarını Türk Silahlı Kuvvetleri ile koordinasyon içerisinde sürdürüyor.
Gece görüş sistemleri alanında ürettiği ürünler uzun yıllardır kullanılmakta olan ASELSAN’ın Van Kedisi adlı ürünü, termal ve gece görüş sistemlerinin füzyonunu yaparak farklı dalga boylarının avantajlarını kullanıcıya tek ekranda sunuyor. Sistem, bu iki teknolojiyi sayısal olarak birleştirerek hibrit bir görüntü ortaya çıkarıyor.
Bu sayede kullanıcıya; gece görüş dürbünlerinin detaylara hâkimiyet açısından sunduğu avantajlarla, termal silah dürbünlerinin ışıksız ortamda da görüntü oluşturma yeteneğini tek sistem üzerinden sağlamış oluyor.
Farklı ışık bantlarındaki kıymetli bölgelerin bir arada gösterilmesi amacıyla görüntü kaynaştırma algoritmalarından faydalanan Van Kedisi’nin, aynı zamanda Geleceğin Askeri Projesi (CENKER)’ne de entegre edilmesi hedefleniyor.
Van Kedisi projesiyle önümüzdeki dönemde önemli bir ihtiyacın karşılanmasının yanı sıra, ASELSAN’ın da optik füzyon nişangâhı yapabilen dünyadaki sayılı birkaç firma arasına girmesi sağlanacak. Van Kedisi çözümüyle ASELSAN, Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) tarafından 2017 yılında düzenlenen 15’inci TESİD Yenilikçilik Yaratıcılık Ödül Töreninde, Büyük Firma Dalında Yaratıcı Fikir Ödülü’nü de almıştı.
Türkiye’nin 30 Yıllık Elektro-Optik Mükemmeliyet Merkezi…
Savunma Sanayii İcra Kurulunun 1992 yılında aldığı kararla, ASELSAN’a Türkiye’nin elektro- optik (EO) mükemmeliyet merkezi olma görevi verildi. Teknoloji transferi yoluyla kazanılan kabiliyetlerin ardından, milli çözümler geliştirilmeye başlandı. Bu alanda kritik teknolojiler arasında bulunan kızılötesi mercek ve ayna prototip üretimine yönelik yatırımlar 2000’li yılların başında tamamlanarak sonraki yıllarda bu alanda önemli bir mesafe kat edildi. Yine bu tarihlerde ASELSAN’ın ilk özgün termal kamerası olan ASIR Termal Görüntüleme Sistemi geliştirildi.
Bugün itibariyle ise ASELSAN; tek er kullanımı, kara, hava ve deniz platformları için toplamda 120’den fazla EO sistem çözümü sunuyor. Bu ürünler, yurtiçi kullanıcıların yanı sıra takribi 40 dost ve müttefik ülkede de hizmet veriyor.
Editörün Notu
Muharebe sahasında zamana sari yaşanan değişimlerin nihayetinde, günümüzde harp nevinin her zaman belirlenmesi mümkün olmuyor. Dolayısıyla modern ve etkin bir silahlı gücün, 7 gün/ 24 saat prensibiyle, her türlü iklim ve arazi koşulundan azade şekilde harbe hazır bulunması gerekiyor. Görülebilir dalga boyunun 0.4- 0.7 µm olması gibi insan fizyolojisinin doğal sınırlılıkları dolayısıyla savunma sanayiinin emek yoğun yaklaşımdan teknoloji yoğun bir yaklaşıma geçmesi zorunluluk halini alıyor. Bu bağlamda da farklı tipte sensörlerin kullanımının tek er seviyesine kadar indirilmesi gerekiyor.
Sistem tipinden bağımsız olarak EO sistemlerin iklim koşullarına duyarlı olduğu gerçeği, genel- geçer olarak biliniyor. Öte yandan pasif tipte sistemler olmaları dolayısıyla ise tespit edilmeleri, imkansız olmamakla birlikte, radarlar gibi aktif yayın yapan sistemlere nazaran daha güç oluyor. Ancak yine de EO sensörlerin de tespiti ve önlenmesine yönelik farklı çözümler bulunuyor. Ayrıca mevzubahis meteorolojik güçlüklerin bazılarının da teknolojik gelişmelere paralel olarak aşabilmesi mümkün hale geliyor. Sisli havalarda çoğu gece görüş sisteminin çalışması imkansız hale gelirken, 0.9- 1.7 μm arasında SWIR (Short- Wave Infrared/ Kısa Dalga Kızılötesi) teknolojisi kullanan kameralar görüntü alabiliyor.
Muharebe sahasında yerini alması, İkinci Dünya Savaşı dönemine kadar uzanan, ışık zenginleştirme temelli gece görüş sistemlerinde ise pek çok kritik teknolojide olduğu gibi sürekli ve hızlı bir gelişim gözleniyor. Bu gelişim hızının anlaşılabilmesi açısından tarihsel kronoloji şu şekilde sadeleştirilebilir: ilk nesil olarak kabul edilebilecek Gen 0 sistemlerini Amerikan Silahlı Kuvvetleri Kore Savaşı’nda kullanırken, Vietnam Savaşı’nda ise Gen 1 sistemlerini kullanmaktaydı. 1980’li yıllarda Gen 2 teknolojisine geçilmişken, yine 1980’li yılların sonlarında Gen 3 cihazlar üretilmeye başlandı ve 1991’de Körfez Savaşı geldiğinde Gen 3 teknolojisi de sahada yerini almıştı.
Bugün ise yine, gece görüş teknolojisinde yıkıcı bir değişimin karşımıza çıkma ihtimali giderek artıyor. Çünkü günümüzde savunma sanayi firmalarından sadece sistemlerinin yeteneklerini arttırmaları değil, aynı zamanda bu sistemleri kendilerinden daha büyük bir sistemin parçası olarak kurgulamaları bekleniyor.
New Equipment!
Enhanced Night Vision Goggle-Binoculars continue the @USArmy’s effort to #modernize our fighting force!
You have never seen night vision like this! #readynow #QuietProfessionals pic.twitter.com/3TCPtnno1r
— Lancer Brigade (@lancer_brigade) April 22, 2021
Bu bağlamda, Amerikan Silahlı Kuvvetlerinin kısa süre önce paylaştığı bir video oldukça ses getirdi. Videoda, Amerikan Silahlı Kuvvetleri envanterindeki mevcut PVS-14 gece görüş gözlüğü ve PAS-13 termal silah nişangahı gibi eskiyen sistemlerin ikamesi olarak teminine başlanılan ENVG-B gece görüş gözlüğünün oluşturduğu görüntü yer almaktaydı. Ancak sistemle ilgili esas ilgi çeken husus, yeşil fosfor yerine beyaz fosfor kullanılması gibi teknik detaylardan ziyade, sistemin sahip olduğu arttırılmış gerçeklik ve veri paylaşımı yeteneğiydi.
Videoda, ışık zenginleştirme yöntemiyle elde edilen görüntünün üzerine termal görüntü bindirildiği ve sistemin aynı zamanda tespit ettiği nesnelerin etrafında beyaz bir dış hat oluşturduğu görülmekteydi. Ayrıca Amerikan Kara Kuvvetlerince yapılan açıklamalarda ve The Washington Post’un konuya ilişkin haberinde, sistemin görev planlama ile durumsal farkındalık açısından yeteneklerine dikkat çekilmekteydi. Paylaşılan bilgilere göre ENVG-B, askerlerin tim içerisinde birbirleri için hedef işaretlemesi yapmasına olanak tanıyor, harita bilgisini gösterebiliyor ve Nett Warrior gibi farklı sistemlerle birlikte çalışarak personel arası bir dizi başka verinin transferine de olanak tanıyor.
Tüm bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda, ASELSAN’ın Van Kedisi çözümünün önemi ve CENKER’e entegrasyonunun vaat ettiği potansiyel çok daha iyi görülecektir diye tahmin ediyoruz.
ÖNERİLEN İÇERİK: Milli AESA Radar Projesi’ndeki Son Gelişmeler
Kaynak: SavunmaSanayiST.com