Milli Savunma Bakanı Hulusi AKAR, çevrimiçi olarak 12’nci Halifax Uluslararası Güvenlik Forumu’na katıldı. Bakan AKAR, forum esnasında soruları da yanıtladı.
“Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye arasındaki ilişkiler yaşanan birkaç olay ile teste tabii tutulmuştur. Yeni gelen ABD yönetimi ile Türk ve Amerikan ilişkilerinin gelişimi hakkında ne düşünüyorsunuz?” şeklindeki soruyu yanıtlayan Bakan AKAR, şu ifadelerde bulundu:
“Türkiye ve ABD, köklü ve stratejik öneme sahip ilişkiler içerisindedir. 70 yıla yakın bir süredir de iki ülke birbiri için değişmez birer müttefiktir. İlişkilerimizde inişler ve çıkışlar olmasına ve hatta bazen çok net fikir ayrılıkları içerisine düşmemize rağmen, unutmayalım ki uzun zamandır bir iş birliğimiz ve diyalog aracılığıyla sorunların üstünden gelebilme yetimiz var. Kore, Somali, Balkanlar, Afganistan ve dünya genelinde farklı coğrafyalar da dahil olmak üzere hepsinde yakın bir şekilde, omuz omuza çalıştık. Bugün de aynı şekilde çalışmaya devam ediyoruz. Aslında, Türkiye’nin birçok konuda kararlı duruşu düşmanları ve teröristleri caydırma konusunda oldukça faydalı olmuştur.
Ortak ve yoğun gündemimizdeki güncel başarılı iş birliği faaliyetlerimizin çoğu, içine düştüğümüz ihtilafların öne çıkarılmasından dolayı fark edilmiyor. Misal, bir süredir Avrupa ve Karadeniz’de ABD’ye ait olan Bombardıman Görev Gücü tarafından yürütülen görevleri düzenli olarak destekliyoruz. İnanıyoruz ki küresel ve bölgesel seviyedeki mevcut sorunların üstesinden gelinebilmesi için transatlantik bağlarla birlikte ikili ilişkilerimizin de güçlendirilmesi ve daha ileriye götürülmesi gerekmektedir.
Yeni ABD yönetimindeki meslektaşlarımız ile de yakından çalışmayı diliyoruz. Bilinen bazı sorunların Türk-Amerikan ilişkilerine gölge düşürdüğü de aşikardır. Örnek verecek olursak, S-400 tedariki büyük bir sorun teşkil etmiştir. Bu konuda niyetimizin yalnızca 83 milyon Türk vatandaşına ve ülkemize, hava ve füze savunması sağlamak olduğunu belirtmek istiyorum. Bu safhaya uzun, açık ve şeffaf bir tedarik sürecinden sonra geldik. Başka ne yapmamız beklenmiştir? Ek olarak, F-35 teknolojisinin güvenliği Amerika Birleşik Devletleri için olduğu kadar Türkiye için de kesinlikle önem arz etmektedir. Biliyoruz ki ABD bu konu ile ilgili endişelere sahip ancak biz bu endişeleri gidermek için hala istekliyiz. Her ne olursa olsun, 70 senelik iki müttefik arasındaki anlaşmazlıkları ele alırken uygun olmayan bu tehditkar dilden ve yaptırım söylemlerinden kaçınmalıyız.
Bu engelleri ortadan kaldırmanın bir yolunu bulur bulmaz, yeni küresel paradigmadan kaynaklanan yaygın riskler ve fırsatlar hakkında konuşmaya odaklanabiliriz. Bazen bir konuyu ele alma şekli gerçeklerin üzerini örtebilir ve sonuç olarak da yanlış anlaşılmalara sebep olabilir. Transatlantik bölge de dahil olmak üzere Türkiye geniş bir alanda oldukça elzem bir rol almaktadır. Küresel bir güç olan ABD’nin ve bölgesel bir güç olan Türkiye’nin birbirlerini tamamlamaya devam edeceğine inanıyorum. Sonuç olarak, ortak değerlerimize ve uzun süreli ortak ilgilerimize dayanan ittifak bağlarımızın, barış ve güvenliğe önemli katkılarda bulunmaya devam edeceğine inanıyorum.”
Kaynak: SavunmaSanayiST.com
Adını unuttuğum eski bir Meksika Cumhurbaşkanının tarihe geçen sözüdür : ” Tanrım, sen bize ne kadar uzaktasın. Oysa Amerika ne kadar yakın!”
Arka bahçen gördüğün Şili’de yaptığın iğrençlikler,darbeler Venezuela ve Küba’ya koyduğun zalim
ambargolara gıkımız çıkabildi mi ? Bu adil mi ? Bu konu Filistin veya Arakanda olanlardan daha mı önemsiz ? Ama sen şimdi de bizim sınırımızın dibindekilere binlerce kamyon silah veriyorsun. Müttefiklik buna da mı susmayı gerektiriyor ? Norveç ve İsrail zaten F35 uçuruyor. Hemen yanıbaşlarında da S400’ler mevcut. Gizliymiş. Biz alınca mı gizlilik bozuluyor sadece ? Sayın bakan ne
diyebilir başka ? “Çevir kazı yanmasın” özdeyişi gavurların “appeasement politic” terimine denk gelmiyor pek. Korkarım, daha düzgün karşılığı , birşeyler söylemiş olmak için söylenen laflar için
kullanılan “laf ola torba dola” özdeyişi.