HAVELSAN’ın Simülasyon, Otonom ve Platform Yönetim Teknolojileri’nden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Muhittin SOLMAZ, HAVELSAN Dergisi için ‘Dijital Birlikler Ekseninde Robotik Sistem Teknolojileri’ başlıklı bir yazı kaleme aldı.
HAVELSAN Dergisi’nin 9’uncu sayısında yayımlanan söz konusu yazıyı, aşağıda sizlerle paylaşıyoruz:
“Günümüzde teknoloji baş döndürücü bir hızda gelişmeye devam etmektedir. Bilgisayarlar minyatürleşmelerine rağmen hesaplama hızları çok artmıştır. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanım alanları çeşitlenmiştir. “Dijitalleşme” yaşamlarımızı adeta yönlendirecek şekilde bireyler, toplumlar, organizasyonlar, devletler ve de uluslararası sistem tarafından adeta içselleştirilmiştir. Teknolojinin geldiği aşamada, özellikle geçtiğimiz 10 yıl içerisinde insansız hava araçlar ve otonom (robotik) sistemler gelişerek endüstri, ulaştırma, tıp vb. çok sayıda alanda günlük yaşantımızın birer parçası haline gelmiştir.
Dijital Birlik Konsepti
Dijitalleşme eğilimine giren günümüz harekât alanında, savaşın konvansiyonel niteliğinin değiştiği; değişen nitelikleriyle ülkelerin savunma sanayilerini, otonom ve robotik sistemleri geliştirmeye adeta zorladığı da bir gerçektir. Bu yazıda HAVELSAN’ın “Dijital Birlik” konsepti kapsamında başlatılan “bütünleşik otonom ve robotik platform teknolojileri” hakkında bilgi verilecektir.
“Dijital Birlik Konsepti”, HAVELSAN’ın geleceği yakalama vizyonu çerçevesinde; muharebe sahası fonksiyon alanlarındaki faaliyetleri daha kısa zamanda, daha etkin, fonksiyon alanları arasında sinerji yaratacak ve muharebe gücünün hasma üstünlük sağlayacak şekilde önceden tespit edilen hedeflere yöneltilmesini temin edecek teknolojileri geliştirmeyi ve güvenlik güçlerimizin hizmetine sunmayı amaçlamaktadır.
Günümüz çatışmalarında “İnsansız Hava Araçları (İHA) ile Otonom ve Robotik Sistemler, sahip olan tarafın muharebe gücünü misliyle artırma (Kuvvet Çarpanı etkisi) ve harbin sonucuna yaptığı etkiler nedeniyle muharebe sahasının vazgeçilmez unsurları haline gelmiştir. Otonom ve Robotik sistemleri, “sahip oldukları sensör, işletim sistemi, efektör, kontrol sistem mimarisi, komuta-kontrol ve muhabere sistemi ve insan/makine ara yüz bileşenleriyle “yarı” ve “tam otonomi” şeklinde, kendi kendine hareket edebilen ve değişen şartlara kendi kendine uyum sağlayabilen ve önceden tanımlanan (ve ileri aşamalarda kendi kendine tanımladığı) eylemleri yerine getirebilen insansız sistemler olarak tanımlamak mümkündür.
HAVELSAN İnsansız Kara Aracı (İKA)
HAVELSAN Dijital Birlik Konseptine uygun olarak öz kaynaklarıyla 2019 yılı içerisinde başlattığı AR-GE çalışmaları kapsamında, orta seviye İnsansız Kara Sistemi ve taktik seviyedeki İnsansız Hava Sistemi prototiplerini tasarlayarak kısa sürede geliştirmiştir. Geliştirilen HAVELSAN İnsansız Kara Sisteminin boyu 150, genişliği 100, yüksekliği 60 santimetre; ağırlığı 350 kilogramdır. Elektrikli motora sahip araç, saatte 7 kilometre hıza çıkabilmekte ve 2 saatten fazla operasyon süresiyle görev yapabilmektedir. Prototip araçlarla sürüş/uçuş ve arazide test faaliyetleri son aşamasına gelmiştir.
İnsansız Kara Sistemi (İKS) üzerinde otonom sürüş kabiliyeti kazanım çalışmaları başarıyla sürdürülmektedir. İKS prototipi, otonom araç kontrol ünitesinden, motor kontrol sistemine, batarya izleme sisteminden, LIDAR ve RADAR gibi çevresel sensörlerle veri füzyon birimine, yapay zekâ modülünden sağlık durum izleme sistemine, kamera ve görüntüleme sistemlerinden uzaktan kontrol ünitesine fiziksel çevreyle uyumlu, kararlı ve gürbüz bir ünite olarak geliştirilmiştir.
Söz konusu otonom hava ve kara sistemlerinin geliştirilmesi kapsamında, gerekli olan model-yazılım-donanım-araç döngüde (MIL, SIL, HIL, VIL) test ve geliştirme ortamları da geliştirmektedir. Bu çalışmalarla ilişkili olarak, simülatörlerimizde yapmış olduğumuz modelleme ve kontrol, otonomi gibi konularda şimdiye kadar elde ettiğimiz bilgi ve tecrübe birikimimizle, görev sistemleri kapsamında; aviyonik, sensör (RADAR, INS/GPS), elektronik harp, silah ve veri aktarım sistemlerinin simülasyon ortamlarından elde etmiş olduğumuz verileri gerçek otonom ve insansız platformlarımıza aktararak sistemlerin öngörülen harekat ihtiyaçlarını karşılama yeteneklerini artırma gayreti içindeyiz.
Geldiğimiz aşamayı HAVELSAN Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif NACAR kendisiyle yapılan bir röportaj esnasında otonom sistemler konusundaki çalışmaları “Dijital Birlik” konsepti çerçevesinde değerlendirerek “4 farklı platformda insansız sistem geliştirmeyi düşünüyoruz. Dolayısıyla hava, kara, su üstü ve su altı platformların ortak harekât yapabileceği bir sürü zekâsından bahsediyoruz. Bunu faz faz yapacağız. Önemli bir teknolojik gelişme. Bunun bir gelişme seyri var, AR-GE, deneme süreçleri, prototip gibi. İnsansız kara aracıyla başladık, sonra hava ve su araçlarıyla devam edeceğiz. Hepsinde aynı protokol, algoritma ve sistemleri kullanacağımız için alt sistemleri dolayısıyla bunları müşterek, birbiriyle konuşabilen, koordine olabilen tek bir sistem gibi bir sürü olarak da planlayabileceğiz.” şeklinde ifade etmiştir.
Kısa vadede, geliştirilen otonom sistemlerinin müşterek harekât ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde “Müşterek Görev Zekâsı” kazandırılarak otonom takımlar (sürü) halinde çalışacak, hava, kara, deniz ve diğer platformlarla etkileşim içinde faaliyette bulunmasını sağlayacak şekilde geliştirilmesi planlanmaktadır.
Uzun vadede, HAVELSAN’ın Dijital Birlik konsepti çalışmalarının, kara ve hava platformları yanında deniz otonom platform teknolojilerinin ve belirlenen muharebe sahası fonksiyon alanlarında (manevra, istihbarat, ateş desteği, komuta-kontrol, beka vb) taktik, operatif ve stratejik seviyelerdeki gereksinimleri karşılayacak şekilde alt sistemlerin geliştirilerek birbiriyle bütünleşik bir yapay zekâ esaslı yazılımların geliştirilmesiyle devam ettirilmesi amaçlanmaktadır.
Dijital Birlik Konsepti’nin Faydaları
Bütünleşik Otonom (Robotik) sistem teknolojileriyle ilgili olarak geleceğe yönelik çalışmalarda paydaşlarımızla birlikte aşağıdaki esasların “Dijital Birlik Konsepti”ne dahil edilmesinde fayda mütalaa edilmektedir:
- Sivil otonom sistemlerin askeri maksatlarla da kullanılabileceği (dual use strateji),
- Mevcut konvansiyonel kara, hava ve deniz platformlarının otonom kabiliyetlerinin geliştirilmesi,
- Muharebe sahası fonksiyon alanlarının otonom hale getirilmesi konusunda AR-GE çalışmalarının sürdürülmesi,
- Geliştirilen otonom platform teknolojilerinin muharebe sahasına etkileri dikkate alınarak kullanılmasına yönelik organizasyon, doktrin ve konsept çalışmalarının başlatılması,
- Otonom sistemlerin kullanılmasının uluslararası hukuk mevzuatına uyumlandırılması,
- Otonom sistemlerinin geliştirilmesine paralel olarak etik kuralların düzenlenmesi,
- Otonom sistemlerden kaynaklanan eğitim ihtiyaçlarının önceden belirlenerek, ihtiyaç duyulabilecek eğitim teknolojilerinin platform teknolojilerinin geliştirme süreciyle paralelliğinin sağlanması.
Sonuçta, günümüzde muharebelerin değişen niteliği ve otonom (robotik) sistem teknolojilerindeki gelişmeler dikkate alındığında, bu kabiliyetlere sahip olan devletler ile sahip olmayan devletler arasındaki makasın kapanmayacak şekilde açılabileceği ortadadır. Yapay zeka ve otonom sistem teknolojilerinin bu farkın kapatılmasını sağlayabilecek, yeni bir sayfanın açılmasına vesile olabilecek ve savunma sanayimizde paradigma değişikline yol açabilecek nitelikte olduğu değerlendirilmektedir.
HAVELSAN şimdiye kadar elde etmiş olduğu tecrübe, sahip olduğu mühendislik kabiliyetleriyle “Dijital Birlik Konsepti” kapsamında başlattığı bütünleşik otonom (robotik) platform teknolojileriyle paradigma değişikliğine katkıda bulunmaya hazırdır. Bizi izlemeye devam ediniz.”
ÖNERİLEN İÇERİK: savunmasanayist.com/kbrn-tehditleri-otonom-hava-araci/
Kaynak: HAVELSAN Dergisi