
ABD’nin, İran’a yönelik saldırıdan önce İsrail’e yüzlerce Hellfire füzesi gönderdiği ortaya çıktı.
ABD, İran’a yönelik saldırıdan üç gün önce İsrail’e yaklaşık 300 adet Hellfire füzesi teslim etti. Bu sevkiyat, saldırı öncesinde büyük çaplı bir hazırlığın parçası olarak değerlendiriliyor. Söz konusu transfer sırasında Trump yönetimi, İran ile nükleer müzakerelere devam etmeye hazır olduğunu açıklamıştı.
ABD’li iki yetkili yaptıkları açıklamada, “Trump yönetiminin İsrail’in İran’a saldırı planlarından haberdar olduğunu” söyledi.
ABD ordusu İsrail’e destek verdi
İki ABD’li yetkili ise, ABD ordusunun cuma günü İran’dan fırlatılan bazı füzeleri İsrail’e ulaşmadan önce düşürdüğünü bildirdi. Hellfire füzelerinin doğrudan nükleer tesislere yönelik bombardımanlar için uygun olmadığı, ancak hassas hedeflere yönelik nokta atışları için kullanıldığı biliniyor.
İsrail ordusu cuma günü düzenlenen saldırıda 100’den fazla savaş uçağı kullandı. Hedefler arasında üst düzey askeri yetkililer, nükleer bilim insanları ve komuta merkezleri yer aldı.
İsrail, İran’a ait mobil balistik füze aracının vurulmasına ilişkin görüntüleri paylaştı: pic.twitter.com/V6DE4hTvVw
— SavunmaSanayiST.com (@SavunmaSanayiST) June 13, 2025
İsrail üst düzey İran yetkililerini hedef aldı
İsrail’in saldırısında çok sayıda üst düzey İranlı yetkili ve nükleer bilim insanı hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenler arasında İran Devrim Muhafızları Ordusu (IRGC) Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami, İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ve İran lideri Ayetullah Ali Hamaney’in yakın danışmanı Ali Şemkani bulunuyor.
CIA, saldırı planlarından aylar önce bilgilendirildi
MEE’nin haberine göre, Trump yönetimi İsrail’in saldırı planlarından aylar öncesinde haberdardı. CIA, Nisan ve Mayıs 2025’te İsrail’in İran’daki nükleer tesislere yönelik tek taraflı saldırı planları hakkında bilgilendirildi. İsrail’in hedef analizleri, siber saldırılarla desteklenen operasyon planı ve ABD’nin doğrudan katılımı olmaksızın gerçekleştirilmesi planlanan saldırı Trump yönetiminde “etkileyici” bulundu.
Trump yönetiminin tutumu örtüşmedi
Trump yönetimi kamuoyuna İsrail’in saldırı planlarına karşı gibi görünse de, gerçekte bu planlara sessiz destek verdi. İki İsrailli yetkili, “Trump yönetimi yalnızca görünüşte saldırı planlarına direnç gösterdi.” ifadesini kullandı.
Trump, İran’a yönelik yaklaşımını, “İran’a yeni bir nükleer anlaşmayı kabul etmesi için 60 günlük bir süre verdim.” şeklinde açıklamıştı. İsrail medyasında yer alan haberlere göre bu süre Mart 2025’te başladı.
ABD ile İran arasındaki müzakereler 12 Nisan 2025’te başlamıştı. İsrail’in saldırısı ise bu tarihten tam 61 gün sonra gerçekleşmiş oldu.
ABD Başkanı Trump: “İran nükleer bomba sahibi olamaz ve müzakere masasına geri dönmeyi umuyoruz. Göreceğiz. Lider kadrosunda geri dönmeyecek (ölen) birkaç kişi var” https://t.co/woLhVQnRIa
— SavunmaSanayiST.com (@SavunmaSanayiST) June 13, 2025
Silah sevkiyatları durmadı
İran ile yapılan görüşmelerde taraflar uranyum zenginleştirme konusu üzerinde anlaşmazlığa düştü. ABD, İran’ın uranyum zenginleştirmeyi tamamen bırakmasını isterken; Tahran, düşük seviyeli zenginleştirmenin bir “kırmızı çizgi” olduğunu ifade etti.
Müzakereler devam ederken, ABD’nin İsrail’e silah sevkiyatı sürdü. İki ABD’li yetkili, “Trump yönetiminin son aylarda İsrail’e düzenli şekilde silah ve mühimmat gönderdiğini” söyledi.
Hellfire füzeleri ve diğer mühimmatların transferi için Kongre’ye ayrıca bir bildirimde bulunulmadı. Çünkü bu transferler, Şubat 2025’te Kongre’ye bildirilen 7.4 milyar dolarlık silah anlaşması kapsamında onaylanmıştı. Anlaşma bombalar, füzeler ve ilgili ekipmanları içeriyordu.
Kaynak: SavunmaSanayiST.com / middleeasteye