Türkiye, S-400 tedariki sebebiyle F-35 Programı’ndan çıkarıldı ve CAATSA ambargolarına maruz kaldı. Ancak Türkiye gibi NATO üyesi olan Yunanistan ise S-300 sistemini aktif bir şekilde kullanıyor ve NATO müttefikinin uçaklarına radar kilidi atabiliyor.
Bu yazımızda, Yunan Hava Kuvvetleri envanterinde bulunan S-300 Uzun Menzilli Hava Savunma Füze Sistemi’ne değineceğiz.
S-300 Sistemi
70’li yıllarda Sovyetler, NATO tarafında yeni üretilen balistik füzeleri ve savaş uçaklarını kendilerine tehdit olarak hissetmesi ve elde bulunan S-50, S-125 ve S-200 gibi sistemlerin NATO unsurlarına karşı yetersiz kalmasından ötürü yeni bir hava savunma sistemi ihtiyacı duydu. Yeni geliştirilen bu sistem için bir çok hedefe karşı angajman kabiliyeti olan, modern ECM/ECCM sistemlerini içeren, yüksek vuruş yüzdesine sahip olması gibi isterler belirlendi.
Hedefler doğrultusunda geliştirilmesine 1970 başlanan S-300 sisteminin ilk versiyonu olan S-300PT, sahaya 1978 yılında çıktı. S-300P ailesinin gelişimiyle birlikte S-300PM ve S-300PM2 versiyonları Sovyetler için üretilirken, ihracat pazarı için S-300PMU1 ve S-300PMU2 sistemleri üretildi. Yine mobil ve paletli S-300V ailesi ile firkateyn ve destroyerlerde kullanılması için modifiye dilmiş S-300F ailesi de Rusya tarafından üretilmiştir.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve S-300
Türkiye ve Yunanistan ilişkilerinin 1990’lı yıllardan itibaren giderek gerilmesi ve 1996 yılının Ocak ayında yaşanan Kardak Krizi, Yunanistan’ı yeni hava savunma sistemlerinin arayışına itti. Türk Hava Kuvvetleri’nin uçuşlarını engelleyemeyen ve ABD’nin o dönem uyguladığı “Türk-Yunan Askeri Silah Satış Dengesi” politikasından ötürü orantısız silah tedarik edemeyen Yunanistan, NATO üyesi olduğu halde yönünü Rusya’ya çevirdi.
1995 yılı itibariyle Rum kesiminde çıkan yerel basın haberlerinde, Rum yönetimi Türkiye’nin Rum hava sahasını ihlal ettiğini ve bu durumun engellenmesi için Rusya’dan hava savunma sistemi tedariki yapılacağı bilgilerine yer verildi. Ayrıca Türkiye’nin o dönem ABD’den tedarik etmeye çalıştığı ATACMS Uzun Menzilli Topçu Roketi Sistemi, Rum medyasında bir tehdit unsuru olarak algılandı.
Kıbrıs Haber Ajansı olarak bilinen büyük bir Rum haber kuruluşu, 3 Ocak 1997’de Rus kaynaklara dayandırdığı haber ile Rum Kesiminin Rusya’dan S-300 Hava Savunma Sistemi aldığını yayınladı. Olaydan 2 gün sonra Rum Kesimi Dışişleri Bakanı Alexos Michaelides, GKRY’nin Rus yapımı S-300 Hava Savunma Füzelerini satın aldığını doğruladı.
11 Ocak 1997’de Türkiye, bu olaya çok sert tepki gösterdi. Dönemin Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan, “Bu durumun bölgedeki barışı baltalayacaktır. Bu füzelerin Kıbrıs’a gelmesi, Türkiye’ye fiili bir savaş tehdididir.” ifadelerinde bulundu. Kasım 1997’de ise Türk Silahlı Kuvvetleri, KKTC’de S-300 füzelerinin imhasını konu alan bir tatbikat gerçekleştirdi.
Yunanistan ve S-300
Türkiye’nin bu silah tedarikini fiili savaş tehdidi sayması, adaya abluka uygulamaya hazırlanması ve İsrail’den S-300 füzelerinin imhası için Popeye güdümlü füzelerinin alınması için görüşmelere başlanması, Kıbrıs Rum tarafını oldukça zor durumda bıraktı. O dönem Avrupa Birliğinin de Rum yönetiminin üyelik başvurusunu askeri sığınak yaptığı gerekçesiyle beklemeye alması, Rum Kesimini geri adım atmaya itti. Füze tedarikinin iptal edilmesinin siyasi aşağılanma olacağını belirten Rum yönetimi, Aralık 1998’de S-300 füze sistemlerinin Girit’e gönderilmesi kararını aldı.
Tedarik edilen sistemlerin hiçbir zaman miktarları ve içeriği açıklanmadı. Fakat açık kaynaklara ve OSINT kaynaklarına göre GKRY’de konuşlanacak olan S-300 sistemlerinin yerleri ve teknik yetenekleri belliydi.
Anlaşmanın imzalanmasıyla birlikte Rusya tarafından gönderilen mühendis ve teknisyenler Güney Kıbrıs Rum Kesiminde üç adet hava savunma mevzisi kurdu. İlk mevzi Olympus Dağının tepesine kuruldu. İkinci mevzi ise Drosha’da kuruldu. Son mevzi ise yine Olympus yakınlarında radar sistemlerinin ve komuta-kontrol araçlarının kullanılabilmesi için kuruldu. İki atış mevzisi ve bir komuta kontrol mevzisinin varlığı ve dönemin basınına yansıyan 300-400 milyon dolarlık anlaşma, Güney Kıbrıs Rum Kesiminin Rusya’dan toplamda 2 batarya S-300PMU1 Hava Savunma Sistemi tedarik ettiğini gösteriyor.
S-300PMU-1 sistemi, bu olaylardan sonra Kıbrıs’a değil; 1999 yılının Nisan ayında, Yunanistan’a teslim edildi. Sistem başlangıçta Heraklion Hava Üssü’ne götürülse de daha sonra Girit’in daha uzak bir kısmında bulunan Tympaki Askeri Havaalanına götürüldü. 2005-2007 yıllarına kadar Typmaki Askeri Havaalanında kalan Rum S-300’leri, 10 yılın ardından Yunanistan envanterine transfer edildi. 2007 yılından sonra sistemler tekrardan Türkiye’ye daha yakın bir üs olan Heraklion / Nikos Kazantzakis’e taşındı.
Yunanistan’ın S-300 kabiliyeti incelendiğinde; 64N6E olarak isimlendirilen arama radarı, 30N6E1 angajman ve atış kontrol radarı, 76N6E alçak irtifa radarı ve 48N6 füzesine sahip olduğu görülüyor. 64N6E radarı 300 km arama menziline sahipken, 30N6E1 atış kontrol radarı yaklaşık 150 km’lik bir güdüm kabiliyetine sahiptir. 76N6E alçak irtifa radarı ise sistemi alçak irtifadan uçan uçak ve seyir füzelerine karşı uyarma kabiliyetinde olup yaklaşık 100 km menzile sahiptir. Sistemin temel vuruş yeteneğini oluşturan 48N6 füzesi ise yaklaşık 150km menzile sahiptir.
Yunan S-300 sisteminin ilk denemesi ise 2013 yılında Beyaz Kartal Tatbikatında gerçekleştirilmiştir. Girit’teki NATO Füze Atış Sahasında yapılan testte ilk kez S-300 sisteminin füzeleri ateşlenmiş, hedef uçak vurulmuştur. Sistemin 2007 yılında Yunanistan’a kesin transferinin ardından yapılan bu tatbikatta, Yunanistan’ın güney bölgesinin korunmasının hedeflendiği görülmüştür. Yunanistan 2014 yılında S-300PMU2 modernizasyonu için Rusya’yla anlaşmış fakat ABD’nin itirazlarından ötürü S-300PMU2 modernizasyon projesi iptal edilmiştir.
Son olarak ise S-300 sistemi, 28.08.2022 tarihinde Ege ve Doğu Akdeniz’de keşif görevi icra eden Türk F-16’larına radar kilidi attı. Yunanistan’ın Girit Adası’nda konuşlu bulunan S-300 Uzun Menzilli Hava Savunma Füze Sistemi bataryası, bölgede görev uçuşu gerçekleştiren Türk jetlerine radar kilidi attı. Keşif görevi gerçekleştiren F-16’lar, 10.000 feet irtifada radar kilidini maruz kaldılar. 23 Ağustos 2022 tarihinde yaşanan olay sonrası Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na ait F-16 savaş uçakları, emniyetli şekilde üslerine geri döndüler.
Önerilen İçerik: Yunan S-300’ünden Türk F-16’larına Radar Kilidi
Kaynak: SavunmaSanayiST.com