Balistik füzeler; bir veya birden fazla kimyasal, biyolojik, nükleer ve/veya konvansiyonel (yüksek patlayıcılı) harp başlığı taşıyabilen ve bu başlıkları hedeflere de yöneltebilen füze sistemleridir.
Harp başlığı, motor, yakıt tankı, güdüm, kanatçıklar vb. birçok sistemlerden oluşan balistik füzelerden, hedef bölgeye genellikle sadece harp başlıkları ulaşır.
Balistik füzeler, tespit ve imha edilmeleri zor olduğu ve çok yaygın oldukları için çoğu ülke için savunma açısından bir baş belasıdırlar. Balistik füzeler, genel olarak Kısa Menzilli Balistik Füze (SRBM), Orta Menzilli Balistik Füze (MRBM), Uzun Menzilli Balistik Füze (IRBM), Kıtalararası Balistik Füze (ICBM) ve Denizaltıdan Atılan Balistik Füze (SLBM) olmak üzere 5 sınıfa ayrılmaktadırlar.
Ayrıca, 300 kilometren kısa menzilli balistik füzelere de Taktik Balistik Füze (TBM) denilmektedir.
- 300-1000 kilometre menzilli balistik füzeler SRBM,
- 1000-3000 kilometre menzilli balistik füzeler MRBM,
- 3000-5500 kilometre menzilli balistik füzeler IRBM,
- 5500 ve üstü kilometre menzilli balistik füzeler ise ICBM olarak tanımlanmaktadır.
Roketsan tarafından üretilen BORA Füzesi TBM sınıfında; TAYFUN Füzesi ile SRBM sınıfında konvansiyonel başlık taşıyan iki ayrı balistik füze sistemidir. BORA Füzesi halihazırda Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde bulunmaktayken; TAYFUN Füzesi’nin ilk testi, Ekim 2022’de gerçekleştirilmiştir.
Balistik füzelerin uçuşları temel olarak 3 fazda gerçekleşmektedir;
- FAZ-1: Fırlatma Fazı, balistik füzenin fırlatılmasından, atmosfer dışında izlenecek olan balistik yolun başlangıcına kadar olan kısımdır.
- FAZ-2: Ara faz, fırlatma fazı sonrasında motorun sönmesiyle başlayan, atmosfer dışında balistik yolun izlendiği kısımdır.
- FAZ-3: Terminal fazı, balistik füzenin tekrar hedef yönlenmesiyle başlayıp, hedefe ulaşmasıyla tamamlanan fazdır. Bir balistik füze, yer çekiminin etkisiyle terminal fazda en yüksek hızına ulaşır.
Balistik Füzelerin Tespiti ve İmhası
Bir hava soluyan hedef (Uçak, İHA, helikopter vb.) ile balistik füzenin tespiti ve imhası arasında dağlar kadar fark vardır. Bir hava savunma sisteminin, hedef bir uçağı (F-16, Su-30, F-15 vb.) kendi radar menziline girerken tespit, teşhis ve takip ediyor olması genellikle angajman için yeterli olmaktadır. Ancak söz konusu bir balistik füze olduğu zaman; o füze fırlatıldığı anda erken uyarı radarları (EWR) tarafından tespit edilmeli, mümkünse de füze uzaydayken ise bu iş için özel sensörler ile donatılmış uydular tarafından izlenmelidir.
Yukarıda “Balistik Füzelerin Uçuş Fazlarını” belirtirken de anlaşılacağı üzere balistik füzeler, uçuş sürelerinin büyük bir bölümünü uzayda geçirmektedirler. 2000km menzilli bir balistik füzenin uçuş süresinin yaklaşık olarak 12-14 dakika olduğunu göz önüne aldığımızda, Anti-Balistik Füze (ABM) sistemlerine angajman için çok kısa bir süre kalmaktadır. Bu yüzden EWR ve uydular tarafından tespit edilen / izlenen hedeflere ait bilgiler eş zamanlı olarak ABM sistemine aktarılmalı ki ABM sistemi, hedefin balistik yörüngedeki anlık konumuna ulaşarak ona göre bir angajman protokolü izlesin.
Anlaşılacağı üzere ABM sisteminin, gerek donanımsal açıdan gerekse atış prosedürleri açısından çok komplike hatta mümkünse otonom olması gerekmektedir. Yani bir balistik füzeye angajman yaparken, ABM operatörünün komutanından, komutanın da siyasi bir otoriteden izin alacak vakti kesinlikle bulunmamaktadır. Zaten bu sebepten ötürü angajman protokolleri mevcuttur.
Balistik Füzelerin tespitiyle ilgili yukarıda anlatılanlara ek olarak; yine bir hava savunma sisteminde kullanılan arama radarı (birçoğu), bir balistik füzeyi FAZ-III’ten önce tespit edememektedir çünkü bir hava soluyan hedef ile balistik füzenin hedefe yaklaşma açısı, uçuş irtifası, uçuş hızı arasında büyük farklılıklar bulunmaktadır. Balistik füzeleri tespit etmek için özel X-Band radarlar kullanılır. Bu radarlar, normal bir arama radarına göre çok daha pahalıdır. Kürecik’te bulunan ABD üretimi AN/TPY-2 radarı buna örnek verilebilir.
Bugün bir hava savunma sisteminin muhatap olacağı hedef bir uçağın azami hızı, 2 veya 2.5 Mach civarındadır. Patriot, S400, SAMP-T vb. hava savunma sistemleri, bu hızdaki hedeflere karşı bile zaman zaman başarısız olurken, terminal aşamadaki 500km menzilli BF 5 Mach, 1000km menzilli BF 6 Mach, 3000km menzilli BF ise tam 15 Mach hıza sahiptir. İşte bu hızlarından dolayı balistik füzeler, karşı tarafa tespit, teşhis ve angajman için çok kısıtlı süre bırakmaktadırlar.
Balistik füze, fırlatıldıktan sonra en kısa sürede hatta mümkünse uzayda FAZ-2 aşamasındayken imha edilmelidir. Çünkü bir balistik füzenin zaman içerisindeki ilerleyişi, hızı ve dolayısıyla tehdit alanıyla doğru oranda artarak ilerlemektedir. Yani balistik füze, ilk aşamada bir şehri tehdit ederken; sonraki aşamalarda bir ülkeyi tehdit edebilecek menzile ulaşabilmektedir (Koni Sistemi). Bütün bir ülkeye de ABM sistemi yerleştirmek de ekonomik açıdan imkansızdır.
Hedefi uzayda imha edecek olan füze, minimum 100-120km irtifaya ulaşmalı ve oldukça da hızlı olmalıdır. Bu sistemlere örnek olarak ABD üretimi THAAD, SM-3 veya Rusya üretimi A-135 örnek verilebilir. Öte yandan Patriot ve SAMP/T gibi hava savunma sistemlerinin, anti-balistik füze görevi icra edebilen özel interceptor’ları bulunmaktadır.
Yazı: Anıl ŞAHİN | Kaynak: SavunmaSanayiST.com