HAVA SOJ Projesi ve Türk Elektronik Harp Uçakları

Roketsan-ATMACA-Banner

Hava SOJ (Stand Off Jammer) öncesinde de istihbarat bulmak ve değerlendirmek çok önemliydi. Hatta insanlık tarihi kadar eski olan savaşlarda en önemli silah, istihbarat desek yanlış olmaz. Bilgiye sahip olan ve pozisyonunu karşı tarafa göre ayarlayan, savaşta avantajı eline alan taraf oluyor.

Günümüz dünyasında elbette işler artık takım elbiseli ajanlardan ziyade özel donanımlara sahip uçaklar üzerinden yürüyor.

STM Banner

Dornier DO28

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ilk istihbarat uçağı Alman üretimi Dornier DO28’lerdi. Dornier DO28’ler uzun yıllar Genelkurmay’a bağlı olan Genelkurmay Elektronik Sistemler(GES) Hava Grup Komutanlığı’nda görev yapmıştır. Almanlar tarafından hibe edilen 22 uçaktan sadece ikisi özel elektronik donanıma sahipti. Kuyruk numarası 10070 olan uçak, TSK’ya 1984’te verilmişti. İkinci uçak ise 10071 kuyruk numaralıydı. O da 1984’te Türkiye’ye gelmişti. Uçaklar 1996’da emekli olmuştur.

Dornier-DO28

Günümüzde ise Dornier Do28’ler ELINT/SIGINT uçakların ataları olduğunu söylesek yanlış olmaz. Kısaca ELINT sisteminden bahsedecek olacaksak ELINT sistemleri daha çok barış zamanlarında ortamda bulunan radar sistemlerini-modlarını tespit etmek ve bunları ülkenin tehdit kütüphanelerine eklemek/güncellemek amacıyla kullanılıyorlar. Signal Intelligence olarak bilinen SIGINT ise sinyallerin dinlenmesi ve istihbaratlarının tespiti amacıyla kullanılıyor.

CN 235 ve Gören Projesi

CN 235 100M uçakları Dornier DO28’lerin emekliliğinden sonra ELINT/SIGINT görevlerini icra etmek için Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı üç adet CN-235 100M uçağına ASELSAN, TUSAŞ ve ODTÜ iş birliği ile kokpit üstünde ve gövde altında yer alan sensörler, antenler ve kanat altı istasyonlarında iki adet MILSUS-2U ELINT/SIGINT podlar takıldı. CN-235-100M Elektronik/Sinyal İstihbarat (ELINT/SIGINT) uçakları 2005 yılından beri üzerlerindeki ekipmanlar ile düşman radar sinyallerini çok uzun menzillerden hassas bir biçimde tespit edip sınıflandırabildiği ve elde ettiği sinyalleri kayıt ederek bir radar veri bankası oluşturulmasına yardımcı olduğu ayrıca telsiz haberleşmesini dinleme ve kestirme kabiliyetleri sayesinde iç güvenlik harekatlarında önemli görevlerden ötürü Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yoğun olarak kullanılıyor. CN-235 uçakları, MILSUS-2U’nun radar EDT sistemi olmasından dolayı elektronik taarruz özelliğine sahip uçaklar değillerdir.

CN-235-GÖREN

Hava Kuvvetleri Komutanlığının isterleri doğrultusunda, MILSUS-2U ELINT/SIGINT podları ile donatılmış CN-235-100M, milli imkanlarla İstihbarat, keşf ve gözetleme (ISR) uçağına dönüştürüldü. AselFLIR-300T Termal Nişangah Sistemi, Hava Veri Terminali ve Anteni entegre edildi. Bu modifikasyona sahip CN-235 (Gören) uçakları,  2013 yılında Konya/Karapınar ve Akdeniz’de yapılan Pençe 2013 Hakiki Mühimmat Atışları ile Işık Tatbikatı atış sahalarından gece ve gündüz elde ettiği siyah beyaz ve renkli görüntüleri canlı olarak merkeze iletti.

C-160D Transall uçağı ve ISR-Milkar 2U Projeleri

Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın keşif ve gözetleme ihtiyacı kapsamında 3 adet C-160D uçağı TUSAŞ tarafından yapılan çalışmalar sonrasında istihbarat, gözetleme ve keşif (İGK/ISR) uçağına dönüştürüldü. C-160D İGK/ISR uçaklarının ön ve arkasına iki adet Aselsan ürünü AselFLIR-300T Termal Görüntüleme Sistemi ile elde edilen görüntülerin yer istasyonuna iletilmesini sağlayan hava veri terminali ve anteni entegre edildi.

C-160-ISR
C-160-ISR

Hava SOJ projesinin temellerini atan proje ise MİLKAR 2U projesi oldu. 2019 Anadolu Kartalı Tatbikatında gördüğümüz 69-036 kuyruk numaralı uçak, MILKAR 2U RF Karıştırma Sistemine sahip iki C-160D’den biri. İçerisindeki ekipmanlar sayesinde düşman radarlarını kör eden uçak, Hava SOJ projesinin temelini oluşturuyor. C-160 Milkar 2U uçağı Bahar Kalkanı Harekatı’nda Suriye Hava Savunma Kuvvetleri’ne bağlı hava savunma sistemlerini kör ederek hava unsurlarımızın güvenliğini arttırmış ve Suriye Hava Savunma Kuvvetleri’ne bağlı Pantsir hava savunma sisteminin imha edilmesinde önemli bir rol oynamıştır.

C160-Milkar-2U

Hava SOJ (Stand Off Jammer) Projesi

Hava SOJ Projesinin Doğuşu

HAVA SOJ PROJESİ’nin başlangıcının 20 yıl geriye dayandığını söylesek yanlış olmaz. 1990’ların sonlarında F-16 Block 50 savaş uçaklarının elektronik harp koruma sistemlerinin eksik olması, F-4 savaş uçaklarının da gelişen elektronik tehditlere karşı bir korumasının olmayışı Türk Hava Kuvvetleri’nin uzun sürecek bir elektronik karşı koruma ve karşı saldırı sistemlerini istemesini doğurdu. Bunun için hem hazır alım yöntemine uygulandı hem de ileriye yönelik milli sistemlerin geliştirilmesine başlandı.

F-4 savaş uçaklarına 2020 Terminatör Modernizasyonu kapsamında İsrail’den EL/L-8233 ECM podları tedarik edildi.

F-16 uçaklarına ise hazır alım olarak Exelis Electronic Systems (ES) firmasından 36 ila 80 milyon dolar arasında bir bedelle AN/ALQ-211 V9 podları tedarik edildi. Sonrasında ise F-16 uçaklarına Spews II Elektronik Harp Koruma Sistemi ve ASELSAN’ın ürettiği MEHPOD (Milli Elektronik Harp Podu) takıldı/takılacak.

Fakat bu uygulamalar hem uçakların bir pylon denilen yükleme noktalarını kullanmakta hem de uçağın sadece kendisine elektronik koruma-saldırı sağlayabildiğinden Türk Hava Kuvvetleri safkan bir Elektronik Karıştırma uçağı istemeye başladı. Bu uçak EA-18G gibi Escort/Taktik Jammer değil Amerikan Hava Kuvvetleri’ne bağlı E-11 uçakları gibi Stand Off Jammer/Menzil Dışı Karıştırma/Stratejik Jammer uçağı olacaktı.

C-160 Milkar 2U ve Koral projelerinin başarıyla tamamlanmalarının ardından Milli Elektronik Sistemlerinin yeterli olduğu görüldükten sonra Hava SOJ projesi, T.C. Cumhurbaşkanlığı ve Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından başlatıldı. Çünkü bu gibi platformların algoritma-radar gibi sistemlerinin milli olması çok büyük önem arz etmektedir.

hava soj

Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB), HAVA SOJ Projesi’nin Teklife Çağrı Dosyası (TÇD)’nı, 2012 yılında yayınladı. Proje ile ilgili teklifler ise 2013 yılında alındı. TÇD’nin revize edilmesinin ardından, SSB ve ASELSAN arasındaki sözleşme görüşmeleri ise 2014 yılında başladı. 9 Ağustos 2018’de düzenlenen törenle imzalandı.

HAVA SOJ sistemi, KORAL ismiyle bilinen ve Hv.K.K.lığına 2016 yılında teslim edilen; Kara Konuşlu Uzaktan Elektronik Destek/Elektronik Taarruz (KARA SOJ) Sistemi’nden, daha üstün teknolojik özelliklere sahip olacak. Bu sistem ayrıca, pek çok farklı elektronik harp kabiliyetini, tek bir hava aracı üzerinde toplayacak. Proje kapsamında teslimatlar 2023 yılında ilk Hava SOJ Sistemi, Hangar ve SOJ Filo Binası ile başlayıp 2025 yılına kadar devam edecektir.

HAVA SOJ’un Uçakları

HAVA SOJ PROJESİ kapsamında sistemler Bombardier Global 6000 tipi dört adet uçağa entegre edilecek. HAVA SOJ Kapsamındaki son uçak Bombardier tarafından Ocak 2020 de Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş (TUSAŞ)’ a teslim edildi. Uçak ABD, İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri ve Hindistan donanması tarafından kullanılıyor.

aselsan hava soj, hava soj projesi, hava soj elektronik harp uçağı, hava soj sistemi, hava soj aselsan,

HAVA SOJ’un Kabiliyetleri

Proje kapsamında üretilecek HAVA SOJ sistemleri, 2023 yılından itibaren Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilmeye başlanacak. Bu sistemle; düşman haberleşme sistemleri ve radarlarının (hava savunma, erken ihbar vb.) tespit/teşhis edilmesi, konumlarının bulunması ve bu sistemlerin özellikle sınır ötesi harekâtta dost unsurlara karşı kullanılamaması amacıyla karıştırılması, aldatılması ve köreltilmesi hedefleniyor. Böylece savaş uçaklarımız güvenli bir şekilde operasyon icra edebilecek.

Özellikler

  • Düşman hava savunma sistemini etkisiz hale getirerek, bir taarruz anında Hava Kuvvetleri harekâtının etkin bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlar.
  • Uzak mesafeden hedef unsurları tespit ve karıştırma yeteneğine sahiptir.
  • Kritik görev sistemi bileşenleri tamamen yerli imkanlarla tasarlanmakta ve üretilmektedir

Alt Sistemler

  • RADAR Elektronik Destek / Elektronik Taarruz Alt Sistemi
  • Haberleşme Elektronik Destek / Elektronik Taarruz Alt Sistemi
  • Kendini Koruma Alt Sistemi
  • Haberleşme ve Taktik Veri Hattı Alt Sistemi
  • Görev Yönetim Alt Sistemi

Yetenekler

  • Geniş frekans bandında etkinlik
  • Yüksek çıkış gücü
  • RADAR ve Haberleşme yayınları hassas yön ve konum tespiti
  • Aktif Faz Dizili Elektronik Tarama Teknolojisi
  • Frekans atlamalı, DSSS sinyallere, veri linklerine karşı etkinlik
  • Yüksek irtifada uzun süre havada kalma kabiliyeti
  • Yer Destek Merkezi ile koordineli gerçek zamanlı görev icrası
  • RADAR ve füze tehditlerini algılama ve karşı tedbir atım yeteneği

HAVA SOJ’un Önemi

HAVA SOJ PROJESİ, dünyada savunma sanayii ve elektronik harp alanında söz sahibi sadece birkaç firma tarafından gerçekleştirilebilecek zorlukta bir proje olup, milli savunma sanayiimizin ulaştığı noktayı göstermesi açısından büyük önem arz etmektedir. Proje, geliştirilecek ürünün yüksek ihracat potansiyeli sayesinde “Bilgi ve teknoloji ihraç eden ülke” olma hedefine önemli bir katkı sağlayacaktır. Teknolojide son nokta olarak değerlendirilebilecek Hava SOJ Sistemi’nin TSK envanterine girmesi ile “Savunmada dışa bağımlılığı asgariye indirmiş bir Türkiye” hedefine doğru büyük bir adım atılmış olacaktır. HAVA SOJ Uçağına sahip olan Türk Hava Kuvvetleri, Avrupa’da Kraliyet Hava Kuvvetleri’nden sonra Elektronik Karıştırma ve Taarruz uçağına sahip ikinci hava kuvveti olmuş olacak.


Yazar: Muhammed AYYILDIZ   |   Kaynak: SavunmaSanayiST.com

  Sarsılmaz

2 Yorum

  1. Yazıda meraklısı için yeni birşey olmayabilir ama bu yazı çerçevesinde, normal okurun anlayabileceği şekilde güzel toparlanmış. Teşekkürler. Öte yandan uçaka gemisi hayalleri hortluyor bazı bazı. Allah akıl fikir versin. Altay tankı meselesi de hakeza. Daracık Trakya koridorunda pek olası görmüyorum.Tank harekatına pek fazla alan da kalmıyor. Başka çözümler var. Motor ve transmisyon makul zamanda mümkün değil. Dönelim yazının başlığına : böyle bir konuya bütün ağırlık ve gayretimizle yüklenmeliyiz. Başarı ve gelecek burada. Şimdiden SOJ’u KORAL’ı falan gayet iyi gidiyoruz. Peşini bırakmazsak burada parlayan yıldız olma ihtimali son derece olası.

    1. Altayın motoru son aşamaya geldi yakında kalifikasyon başlayacak. MSB başkanının ifadesi aynen şöyle; ” elimizdeki 20 adet mtu motoru ile seri üretime başladık, bu motorlar Elimizde bulunan yedek motorlardı. Bu motorlarla 20 adet üretimin akabinde ürettiğimiz kendi motor larımızla üretime devam edeceğiz. Neden bu motorlarla daha önce üretimi başlatmadı ımızı sorarsanız yerli motorun belli bir aşamaya gelmesini bekledik.” Anlaşılacağı üzere Altay motoru belirli bir aşamaya geldi takriben 2 yıl içerisinde seri üretimde kullanılacak inşallah

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu