Bildiğiniz gibi ülkemiz Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’nin ana yükleniciliğinde yerli ve milli 5. Nesil savaş uçağı yapmak için çalışmalara uzun yıllar önce başladı. Gün itibariyle geldiğimiz nokta da ise kabataslak olarak uçağın spesifik teknik özellikleri açıklandı ve tasarımının nasıl olacağına dair fikir vermesi için sosyal medyada resimleri ve gerçekte de maketleri boy göstermeye başladı. TF-X adı verilen Milli Muharip Uçak projesi son hızıyla devam ediyor. Projenin 2030’lu yıllarda tamamlanması ve yaşlanan F-16 savaş uçaklarının yerini TF-X’lerin alması hedefleniyor.
Fakat burada birçok kişinin dikkatini çeken bir husus var. Yukarıda tasarımla alakalı fikir vermesi için uçağın maketinin görücüye çıktığını söylemiştik. İşte birçok kişinin dikkatini çeken husus bu konuyla alakalı. Yerli ve Milli olarak üretilmesi hedeflenen 5. Nesil savaş uçağımızın yayınlanan görselleri özellikle ABD üretimi F-22 Raptor savaş uçağına oldukça benziyor. Bu da akıllara teknoloji transferi, kopyalama girişimi, taklit etme çabası gibi olguları getiriyor.
En baştan başlayalım:
Böyle görsellerin paylaşılma amacı uçağın geliştirilme aşaması bitip ilk prototip üretildiğinde üç aşağı beş yukarı neye benzeyeceğini halka göstermek için paylaşılır. Üç aşağı beş yukarı diyoruz çünkü illaki ufak tefek de olsa büyük çaplı da olsa tasarım üzerinde değişiklikler olacaktır.
Gelelim bu uçağın “F-22 Raptor’a çok benziyor” oluşuna.
TF-X projesiyle üretilmek istenen uçağın “Stealth” özellikli olması hedefleniyor. Bilmeyenler için ne demektir “Stealth” özelliği? Uçağın radarlarda gözükmemesi, daha doğrusu düşük görünürlüklü olmasıdır. Bu özellikte bir uçak düşman unsura belli bir mesafe yaklaşana kadar görünmezdir ancak belli bir mesafeden sonra görülebilir. (bu mesafe düşman unsurun radarına göre de değişiyor tabii ki.) Yani örnekle anlatmak gerekirse bir F-16 radara yaklaşıyor olsun. Radarın menzili 200 km olsun. Bu radar F-16 yı daha menzile girdiği anda tespit eder. Aynı şekilde bir F-22 gönderdiğimizi varsayalım. Bu defa Radar, F-22 kendisine yaklaşık 30-40 km kaldığında ancak görebilir (sayılar örnek verme amacıyla afakidir). Kabaca Stealth özelliği bu demek.
Peki Stealth özelliği nasıl elde ediliyor? Bunu anlamak için öncelikle radarların çalışma mantığını anlamak lazım.
Efendim radar dediğimiz aygıtlar kendi içindeki sistemlerle ve uydular vasıtası ile belli bir alana sürekli dalgalar gönderen, yani sinyaller gönderen aletlerdir. Eğer bu sinyaller herhangi bir yerden geri yansırsa bu orada bir unsur olduğuna işarettir. Bu unsurun ne olduğu da o gönderilen ve geri yansıyan dalgaların boyuna, genliğine, frekansına falan bakılarak anlaşılıyor bu kısım biraz teknik bilgi gerektirdiği için biz bu kadarını bilsek yeterli. Basite indirgeyecek olursak etki-tepki mantığı gibi düşünebiliriz. Radarın temel olarak çalışma prensibi bu şekilde. Sinyal gönder dönerse anla ki orada bir şey var.
“Peki Stealth özelliği nasıl elde ediliyor?” sorusuna şimdi bakalım: Stealth özelliği yukarıda belirttiğim gibi düşük görünürlük demek. Bu özelliği nasıl kazanırız önemli olan nokta bu. Bunun için yapmanız gereken şey radarı sizin orada olmadığınıza ikna etmeniz gerekiyor. Yani radarın gönderdiği sinyali geri yansıtmamanız gerekiyor. Temel mantık bu. Sinyalleri nasıl yansıtmayız? Bu da içinde bulunduğunuz aletin tasarımı ve dışının kaplandığı boya / madde vs. ile ilgili. Bu alete öyle bir tasarım yapmalısınız ki gönderilen sinyalleri emmeli / soğurmalı / absorbe etmeli. Burada da yine çok teknik detaya girmeyelim anlattığım tasarımın şu ana kadar geliştirilmiş ve geliştirilmekte olan bazı örnekleri şunlar: F-117 Nighthawk, F-22 Raptor, F-35 Lighthing II, Shenyang J-31, SU-50 PAK FA, KF-X…
Yukarıda bahsi geçen uçakların tasarımlarına baktığımızda hepsinin neredeyse birbirinin aynısı olduğunu görürüz. Sebebi de işte anlatmak istediğim Stealth özelliği için özel bir tasarımlarının olması. İşin taslağı da bu gördüğünüz uçaklardaki gibi. Uçakların Stealth özellikli olmaları için özel tasarımlara ihtiyacı var. Bu tasarımların arka planında da belli matematiksel hesaplar olması gerekiyor. Matematik dediğimiz olgu dünyanın her yerinde aynı olduğu için de uçaklar hep birbirinin aynısı olarak ortaya çıkıyor.
Peki sadece tasarımla bu iş halledilebiliyor mu? Cevabımız hayır. Tasarımla belli bir miktar sinyal soğurulabiliyor fakat yeterli gelmiyor. Birde özel dizaynlı uçaklarımızın dışını özel maddelerle özel alaşımlarla kaplamamız gerekiyor. Yani bu gönderilen sinyalleri soğuran cinsten maddelerle / alaşımlarla. RAM olarak isimlendirilen bu boyalarla uçağın dışı kaplandığı zaman, uçak üzerine gelen radar sinyallerini soğuruyor ve geri yansıtmıyor. Bu da fark edilme mesafesini düşürüyor. Günümüzde F-22 ve F-35 başta olmak üzere bu tür boya kullanan uçakların periyodik olarak bu boyalarını yenilemeleri gerekiyor. Zira herhangi bir maksatla uçuş sırasında uçakların boyaları da yıpranıyor.
İşte 5. Nesil uçakların “Stealth” dediğimiz bu düşük görünürlük kabiliyeti bu şekilde elde ediliyor. Uçakların birbirine benzemesinin sebebi de yukarıda anlattığım gibi yapılması gereken şeylerin aynı olmasından kaynaklanıyor. Aynı mantıkla üretilen, bundan dolayı benzer hesaplamalara göre benzer şekilde tasarlanan ve imal edilen araçların en nihayetinde birbirlerine oldukça benzemeleri de zaten bu açıdan baktığımızda gayet normal bir durum.
Yazar: Abdullah Bekci Kaynak: SavunmaSanayiST.com
Stealth uçakları bilmeden yok ram boya yok keskin kenar diyerek ne güzel çözmüşsünüz rusya çin hala stealth uçak üretemiyor demekki siz yanılıyorsunuz iyice arastırin yada yanlış bilgi vermeyin