Türk F-35’leri resmen ABD Hava Kuvvetleri’ne teslim edilecek

Roketsan-ATMACA-Banner

Müşterek Taarruz Uçağı (JSF) Programı kapsamında Türk Hava Kuvvetleri için üretilen altı adet F-35A Lightning II uçağı, ABD Hava Kuvvetleri envanterine alınacak.

Reuters tarafından edinilen bilgiye göre ABD Senato komitesi; ABD Hava Kuvvetleri’ne, Türkiye için üretilen 6 adet F-35A uçağını modifiye etme yetkisi verdi. Bu kapsamda Lockheed Martin tarafından Türk Hava Kuvvetleri için üretilen ancak S-400 tedariki bahanesiyle uygulanan ambargo sebebiyle Türkiye Cumhuriyeti topraklarına gelemeyen ve 7. Ana Jet Üs Komutanlığı’na konuşlandırılamayan F-35A uçakları, boyamaları değiştirilerek ABD Hava Kuvvetleri envanterine alınacak.

STM Banner

Öte yandan Türkiye tarafından F-35A savaş uçaklarının tedariki için ödenen 1.4 milyar ABD Dolarlık paranın iadesi için nasıl bir süreç izleneceği de merak konusu. Geçtiğimiz günlerde Milli Savunma Bakanı Hulusi AKAR tarafından yapılan açıklamada, “Müşterek Taarruz Uçağı (JSF) F-35 Lightning II ile ilgili olarak Türkiye ve ABD arasında 2.1 milyar dolarlık bir sözleşme olduğunu vurgulayan Bakan AKAR, “Konu hala devam ediyor. 2.1 milyar dolarlık bir sözleşmemiz var. 1.4 milyar dolarını ABD’ye ödedik. Bu uçakların binden fazla parçasının üretimine devam ederken, sıkıntı yaşanıyor. Sıkıntıların giderilmesi için görüşmeler sürüyor. Nasıl bize Patriot vermeyerek S-400’ü almak zorunda bıraktınız, aynı şeyi F-35’te yapmayın diyoruz.” ifadelerine yer verilmişti.

“Türkiye’nin ayrılması 500-600 milyon dolarlık ek maliyet getirir”

Yine geçtiğimiz günlerde T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail DEMİR tarafından yapılan açıklamada ise “Amerika Birleşik Devletleri tarafında tam ne olup ne bittiği ile ilgili net bir veri yok elimizde. Ancak, son gelişmeleri ve ilişkilerin daha sıcaklaşmasını gördük.

F-35 sürecinde sürekli olarak benim vurguladığım, biz bu süreçte bir ortağız ve ortaklılıkla ilgili tek taraflı yapılan hareketlerin hiçbir yasal dayanağı yok ve mantıklı da değil. Bütün ortaklık yapısını düşündüğümüzde atılan bu adımın, S-400 ile ilişkilendirilmesinde de bir temel yok. Türkiye’ye uçağı vermemek ile ilgili karar almak bir bacaktır ama diğeri ise hiç alakası olmayan bir konu. Biz bunu muhataplarımıza defalarca dinlendirmemize rağmen ve dillendirdiğimizde de hiçbir mantıklı cevap alamamıza rağmen, süreç devam ettirildi. Kendi ifadeleriyle bile bütün bu süreçte, projeye en az 500-600 milyon dolarlık bir ek maliyet geleceği dillendirildi. Yine bizim hesaplarımıza göre, uçak başına en az 8 ila 10 milyon dolar civarında ilave bir maliyet geleceğini görüyoruz.” ifadelerine yer verilmişti.


Kaynak: SavunmaSanayiST.com

  Sarsılmaz

Bir Yorum

  1. bir laf var keser döner sap döner gün gelir hesap döner… Bu ders olsun unutulmasın abd ile ortak projelere girmeme gibi bir takım çizgilerinizi belirleyin bu yönde daha güvenilir ortaklarla çalışılmalı Avrupada Almanya ve İtalya başta olmak üzere İspanya İngiltere ile Türkiye daha geniş askeri teknoloji işbirliği içine girilmeli keza abd’ye doğru düzgün bir ihracatımız yok genellikle askeri ekipman ve parçaları tedarik etmek zorunda kalıp aşırı derecede bir fark oluşmakta abd’nin kıbrıs ambargosu ve sürekli artarak devam eden stratejik bir ortakdan üzerimizde oyun kurup içimizdeki sorunları bir silah gibi kullanarak ırak savaşından sonra inkar etmedikleri ve sürekli arka fonlarında doğu bölgelerimiz üzerinde kurdukları planlar için milyarlarca dolar harcayıp bize karşı savaşan pkk-ypgli teröristleri silahlandırması ile batımızda yunanistan ile lozan anlaşmasına aykırı bir biçimde adaları silahlandırıp patriot apachi gibi birçok ağır savaş araç gereçleri ile ileride boğazlarımıza müdahale edebilecek bir sevilla haritasına benzer bir projeyi hayata geçirme gibi hayalleri devam etmekte olup stratejik düşman haline gelmiştir.. Bu yüzden abd ile iş yaparken çok dikkatli olunmalı ve müttefik gözüyle asla bakılmamalıdır bizi bağlayan sadece natodur ve nato haricinde ilişkilerin belli bir mesafede tutulması taraftarıyım buna karşı hemen rusya ile yakınlaşmak yanlış bir politik tutumdur neticede avrupada bağlarımızın kuvvetli olduğu birçok devlet var ilişkilerimizi bu bağlamda dengede götürmek en mantıklısıdır ancak abd’nin sürekli stratejik ortak sözüne ithafen bunu kabul etmeyebiliriz neticede abd ile stratejik bir ortaklığımız bulunmamakta ve buna binayen ispanya italya ingiltere ve almanya japonya kore ile ilişkileri daha çok artırabiliriz.. Ama şu bir gerçekki abd bu noktada ortaklık konusunda bize karşı en güvenilmez en sinsice yaklaşan ülkedir ve ben ilişkilerin aslında sadece nato bağlamında çatara patara yürüdüğünü düşünüyorum kıbrıstaki 6.filo tehditi muavenet gemimizin vurulması incirlikte içkili bir amerikan askerinin askerlerimizi öldürmesi ve askerin abd’ye kaçırılıp orada tutuksuz yargılanması ama dahada kötüsü süleymaniyede askerlerimizin başına geçirilen çuval müttefikliğimizin bittiği tarihtir.Bundan sonra yaptıkları sadece tüy dikmektir.O yüzden güçlü savunma sanayi güçlü ekonomi güçlü Ordu güçlü Türkiye..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu