Envanterindeki yaşlanan F-5 uçaklarını değiştirmek ve muhtemelen bizim de F-16 kullanmaya başlayacak olmamız nedeniyle eşdeğer bir uçağa sahip olmak isteyen Yunanistan, 1987 yılında imzaları atılan Peace Xenia I programı ile F110-GE-100 turbofan motoruyla güçlendirilmiş Blok 30 konfigürasyonunda 34 adet F-16C ve 6 adet F-16D sipariş ederek, F-16 Savaşan Şahin kullanıcısı ülkeler arasına katılmış oldu.
Uçaklar, 1989-90 yılları arasında Yunan Hava Kuvvetleri’ne (HAF) teslim edildi.
Yunanistan, 1993 yılında Peace Xenia II programı ile bu sefer daha da gelişmiş model olan ve F-110-GE-129 turbofan motoru kullanan Blok 50 konfigürasyonunda 32 adet F-16C ve 8 adet F-16D sipariş etti. Uçaklar, 1997-98 yılları arasında HAF’a teslim edildi. Ayrıca, Blok 50 konfigürasyonundaki uçaklar ile LANTIRN seyir ve hedefleme podu da envantere girmiş oldu.
2000 yılına geldiğimizde Yunanistan, Peace Xenia III programı ile bu sefer F-100-PW-229 turbofan motoru kullanan Blok 52+ konfigürasyonunda 40 adet F16C ve 20 adet F-16D sipariş etti. Uçaklar 2002-04 yılları arasında teslim edildi.
Yunanistan son F-16 siparişini, 2002 yılında Peace Xenia IV programı ile Avrupa’nın en gelişmiş F-16 konfigürasyonu olan Blok 52+ Advanced (Blok 52M) üzerinden verdi. Sipariş, 2009-10 yıllarında teslim edilen ve F-100-PW-229 turbofan motoru kullanan 20 adet F-16C ile 10 adet F-16D uçağını kapsıyordu.
Böylelikle Yunanistan, 1989 ile 2010 yılları arasında toplam 170 adet F-16 teslim almış oldu.
Yunan Hava Kuvvetleri envanterindeki F-16 konfigürasyonları arasında bazı belirgin farklar bulunmaktadır. Mesela; Blok 30 ve Blok 50 F-16 uçakları F-110-GE-100/129 motorları ile donatılmışken, Blok 52+ ve Blok 52M uçaklar ise F-100-PW-229 motorları kullanmaktadır.
Blok 52+ ve Blok 52M uçakları önceki modellerden farklı olarak daha uzun menzil imkanı veren CFT (Conformal Fuel Tanks / Gövdeye Takılı Yakıt Tankı) kabiliyetine sahiptir. Bunların dışında uçaklar;
- Gelişmiş hava-hava ve hava-yer yeteneği bulunan, SAR modu ile uzun menzilden her hava şartında hareketli yer hedeflerini de tanımlayabilip saldırı yapma imkanı veren ve %30 daha uzun menzilden tespit yapabilen AN/APG-68 (V9) radarı,
- Güncellenmiş görev bilgisayarı, seyir ve hedefleme sistemi,
- Güncellenmiş kokpit ve HUD,
- Kaska monteli nişan sistemi (JHMCS) ile donatılmışlardır.
Çoğunluğu Girit adasındaki hava üssünde konuşlu 340’ıncı ve 343’üncü filolarda görev yapan Blok 52+ ve Blok 52M konfigürasyonundaki uçaklar, gündüz/gece hava sahasını korumak ve düşman hava savunmasını bastırma (SEAD) görevlerini yerine getirmekle görevlendirilmiştir.
340’ıncı filo uçakları; AIM-9M Sidewinder, AIM-120C7 AMRAAM ve AIM-2000 (IRIS-T) hava hava füzeleri ile GBU-10 Paveway II, GBU-24 III lazer güdümlü bombaları ve AGM-65 Maverick füzesi kullanmaktadır.
343’üncü filo uçakları ise AIM-9M Sidewinder, AIM-120 C7 AMRAAM ve AIM-2000 (IRIS-T) hava hava füzeleri ile AGM-88B HARM anti radyasyon füzesi ve AGM-154C JSOW uzun menzilli mühimmat kullanmaktadır.
F-16V Modernizasyonu
Yunanistan’ın ABD ile yaptığı anlaşma kapsamında, envanterdeki 84 adet Blok 52+ ve Blok 52M uçakları, 2021-2028 yılları arasında en gelişmiş F-16 konfigürasyonu olan “V” konfigürasyonuna yükseltilecektir. Bu yükseltme ile Yunan F-16’ları, AN/APG-83 AESA radar ve gelişmiş elektronik sistemlere sahip olacaklardır.
F-16’larına takılacak AN/APG-83 AESA radarı ile Yunanistan, ASELSAN tarafından yürütülen AESA radar geliştirme projesi başarılı olarak sonuçlanıp uçaklarımıza entegre edilene kadar şu avantajlara sahip olacaktır;
- Yeni radar AESA mimarisi ile tespit ve teşhis açısından başta menzil olmak üzere ilave kabiliyetler sağlıyor.
- Tek bir AESA radarlı platform, uygun datalink ile çok sayıda hedefi, daha geniş alanları tarayarak havadaki diğer platformlara taktik resim sağlayabiliyor.
- AESA radarın ESM yolu ile tespit ve EH ile yanıltılması çok daha güç olacaktır.
- AESA radarın sinyal işleme yazılım ve donanımları ile faz dizin kabiliyetleri ve dar bir noktaya radar sinyali yönlendirebilmesi yeteneği ile teşhis yetenekleri, elektronik harbe, yanıltmaya dirençleri fazla.
- Ege üzerinde sürekli uçacak bu tip tayyareler ile deniz üzerindeki hedefleri, alçaktan uçan uçak, helikopter ve en kötüsü seyir füzelerimizi tespit kabiliyetleri yükselecektir.
Sonuç olarak F-16 radarı için ayrılan kesit alanı içine olabilecek en kabiliyetli radarı yerleştirmiş olacaklar. Eskiye nazaran ciddi bir kabiliyet sıçraması edinecekler.
Türk Hava Kuvvetleri ve F-16
F-16 serüveni 1987 yılında başlayan Türk Hava Kuvvetleri (TurAF), TUSAŞ’ın katkılarıyla “Öncel I Projesi” kapsamında 1987-1995 tarihleri arasında, Blok 30 ve Blok 40 konfigürasyonunda 160 adet F-16 C/D uçağına sahip olmuştur. Bu 160 adet F-16 uçağının ilk sekiz uçağı Fort Worth-ABD’de, geriye kalan 152 adeti ise Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tesislerinde üretilmiştir.
Birinci paketin devamı niteliğinde olan “Öncel II Projesi” çerçevesinde, 1995-1999 yılları arasında Türk Hava Kuvvetleri için mevcutlara ek olarak Blok 50 konfigürasyonunda ilave 80 F-16 daha TUSAŞ tarafından üretilmiştir. Böylece Türk Hava Kuvvetleri, 12 adet F-16 filosu idame ettirebilecek kadar (240 adet) F-16’ya sahip olmuş ve ana vurucu gücünü F-16 uçağı üzerine şekillendirmiştir.
Ancak ilerleyen yıllarda yaşanan kaza/kırım olayları, gelişen teknoloji ve buna bağlı olarak değişen ihtiyaçlar doğrultusunda Türk Hava Kuvvetleri ana vurucu gücünü oluşturan F-16’ların gerek gövde ömrü gerek teknolojik olarak eskimesinden dolayı Öncel III ve Öncel IV ismini verdiği projelerle eksiklerini gidermeyi hedeflemiştir.
Öncel Proje IV programı ile alınan 30 F-16C/D Blok 50+ uçakları, bir önceki seri olan Blok 50 serisine kıyasla daha gelişmiş ve daha yüksek kapasiteye sahip bir Modüler Görev Bilgisayarı (MMC-7000) ile donatıldıkları için Blok 50M olarak sınıflandırılmışlardır. Nihai montajları ve testleri TEI tesislerinde yapılan General Electric ürünü SLEP konfigürasyonuna sahip F110-GE-129B motorlarıyla güçlendirilmişlerdir.
Öncel Proje III altında daha uzun menzilli ve yetenekli AN/APG-68 (V9) radarı takılan, Kaska Monteli Nişangah Sistemi (JHMCS) kabiliyeti kazandırılan ve gövde ömürleri 12000 saate çıkartılarak modernize edilen Blok 40 ve 50 tipi uçaklarımız ile aynı MMC ve benzer OFP’na sahip olan Blok 50M uçakları; AIM-9X Sidewinder, AIM-120C AMRAAM, GBU-31/38 JDAM, AGM-154A/C JSOW, AGM-84K SLAM-ER ATA ve AGM-88B Blok 3A HARM gibi yeni tip füze sistemlerini taşıma kabiliyetine sahiptir.
PO III ile modernize edilen uçaklar için Link-16 Birlikte Çalışabilirlik Projesi kapsamında Link-16 Çok Fonksiyonlu Bilgi Dağıtım Sistemi [MIDS] Terminali uçaklara eklenmiş ve uçaklar Link-16 kabiliyetli olarak uçmaktadırlar.
Envanterdeki F-16 uçaklarımız, TÜBİTAK-SAGE tarafından geliştirilen Satha Atılan Orta Menzilli Mühimmat (SOM), Kanatlı Güdüm Kiti (KGK), Hassas Güdüm Kiti (HGK) ve Nüfuz Edici Bomba (NEB) gibi milli hava-yer mühimmatları kullanılabilmektedir. Ayrıca uçaklarımız, geliştirme süreci devam eden GÖKDOĞAN ve BOZDOĞAN milli hava-hava füzelerini de kullanabilecektir.
Milli F-16 Blok 30 Modernizasyonu [Özgür Programı]:
HvKK’nın ihtiyacı ve talebi çerçevesinde, 15 Aralık 2010 tarihli SSİK kararı ile başlatılan ÖZGÜR Programı, PO-III altında aviyonik modernizasyondan geçirilmeyen bir adet F-16C Blok 30 Uçağının milli Harekat Uçuş Yazılımı [OFP]’na sahip özgün bir görev bilgisayarı ve milli bir aviyonik süit çözümü ile donatılarak sertifiye edilmesini hedeflemektedir. Bu sayede milli görev bilgisayarı ve yazılımı ile avionik kabiliyeti kazanılarak diğer F-16 uçaklarına da milli sistem ve yazılımların eklenmesinin önü açılacaktır.
ASELSAN AESA Radar Geliştirme Projesi:
F-16 uçaklarımıza daha üstün kabiliyetler kazandıracak AESA radar geliştirme projesi, 2018 yılında başladı. Projenin ilk aşamasında Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ile ASELSAN arasında F-16 AESA Burun Radarı Geliştirilmesi Projesi Faz-1 Protokolü” imzalandı. ASELSAN tarafından öz kaynaklarla geliştirilecek radar, F-16 uçakları için kritik olan hedef arama, takip, hassas takip, SAR gibi hava-hava ve hava-yer işlevlerini aynı anda icra edebilecek.
Proje sonunda izin ya da kısıtlama riski olmadan kendi kontrolümüzde gelişmiş özelliklere sahip bir radar sistemini kullanmaya başlayacağız. Bu sayede geliştirmekte olduğumuz hava-hava ve hava-yer mühimmatlarına daha uzun menzilden veri bağı (datalink) ile bağlantı sağlayabileceğiz. Ayrıca AESA radarlı F-16’larımız, Yunanistan’ın kullanmaya başladığı OH-58D’lerin, alçaktan uçarak SCALP seyir füzesi atma kabiliyeti olan Mirage-2000 uçaklarını tespitinde havadan erken ihbar uçaklarımız Barış Kartalı’nı desteklenmesinde de rolleri olacak ve bu sayede daha geniş bir alanı tarama ve hedef tespit etme imkanımız olacak.
Kaynak: SavunmaSanayiST.com