Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, savunma sanayii finansmanıyla ilgili, “Biz savunma sanayii ile ilgili halktan para toplama gayretinde olan bir iktidar değiliz. Hamdolsun, bizim mali imkanlarımız şu anda savunma sanayiimizi ayakta tutacak güç ve kabiliyete sahiptir” ifadelerini kullandı.
Bu açıklamalar, geçtiğimiz ay gündeme gelen ve kamuoyunda tartışma yaratan “Savunma Sanayii Katkı Payı” düzenlemesine yönelik dikkatleri yeniden çekti.
Henüz resmi olarak uygulamaya geçmeyen bu düzenlemenin, savunma sanayii projelerine ek kaynak yaratmak amacıyla çeşitli gelir kalemlerinden katkı toplanmasını öngörüyordu.
Savunma Sanayii Destekleme Fonu (SSDF) aracılığıyla askeri teknolojiler ve yerli üretim projelerinin finansmanını desteklemek için önerilen katkı payı düzenlemesinde şu detaylar yer alıyor:
- Vergi beyannamelerinden alınan damga vergisi kadar, yıllık gelir vergisi beyannamelerinden ise damga vergisinin yarısı oranında katkı payı alınması planlanıyor.
- Taşınmaz satışlarında, alıcı ve satıcıdan ayrı ayrı 750 TL, diğer işlemlerde işlem sahibinden 375 TL katkı payı tahsil edilecek.
- Limiti 100 bin TL ve üzerindeki kredi kartlarının sahiplerinden her kart için yıllık 750 TL katkı payı alınacak.
Ne için Kullanılacak?
Tahsil edilecek tüm katkı payları, SSDF’ye (Savunma Sanayii Destekleme Fonu) aktarılacak ve tamamıyla savunma sanayii projelerine yönelik kaynak olarak kullanılacak. Noter işlemlerinden elde edilen paylardan noterliklere herhangi bir aidat ya da pay aktarımı yapılmayacak.
Katkı payı oranlarının ve tutarlarının, her yıl bir önceki yılın yeniden değerleme oranına göre artırılacağı ifade ediliyor. Böylelikle, savunma sanayii projelerine yönelik fonlama miktarlarının yıllık ekonomik koşullara uygun şekilde güncellenmesi sağlanacak.