Söyleşi: Türkiye’nin SİDA’sı ULAQ

Roketsan-ATMACA-Banner

Türkiye’nin ilk Silahlı İnsansız Deniz Aracı (SİDA) ULAQ, Meteksan Savunma ile ARES Tersanesi tarafından geliştiriliyor. Hatırlanacağı üzere; ULAQ’ın lansmanı, 28 Ekim 2020 tarihinde gerçekleştirildi.

Meteksan Savunma Genel Müdür Yardımcısı Dr. Erdal TORUN ve ARES Tersanesi Genel Müdürü Özgün Utku ALANÇ, lansman sonrasında SavunmaSanayiST’nin ULAQ Silahlı İnsansız Deniz Aracı ile ilgili sorularını yanıtladı.

STM Banner

SavunmaSanayiST: Lansman esnasında, CİRİT ve L-UMTAS Füzeleri ile donatılmış bir SİDA Prototipi bizi karşıladı. Ancak, ULAQ’ın farklı konfigürasyonları da olacağı hatta Gemisavar Füzesi ile de donatılacağı biliniyor. Burada nasıl bir planlama mevcut? Gemisavar modeli, Gemisavar Füzesi’ni ne zaman atacak?

Özgün Utku Alanç: ULAQ, bizim İnsansız Deniz Araçları serimizin ismi. Yani aslında bir marka. ULAQ markasının farklı modelleri var. Silahlı İnsansız Deniz Aracı (SİDA) bizim prototip modelimiz. Bunun yanında; Gemisavar Füzesi ile donatmayı düşündüğümüz modeli de var, yangın söndürme botu modeli var, mayın tarama/avlama botu var, denizaltı savunma harbi (DSH) botu var… Bu yaptığımız tasarımların hepsi, ön tasarım aşamasında.

‘Gemisavar modeli gemisavar füzesi ne zaman atar?’ sorusunun cevabı aslında biraz daha son kullanıcı tarafının belirleyeceği bir şey. Biz lansman esnasında SİDA prototipini faaliyete geçirdik. Eminim başarılı bir şekilde de tamamlayacağız. Sonrasında bize son kullanıcı derse ki “Torpido atalım, Gemisavar Füzesi atalım veya hiç atmayalım elektronik harp yapalım”; biz bunların hepsine bir ön tasarım anlamında hazırız mesajı vermek istedik.

Tabi bu hazırız mesajını verirken de oradaki tasarımların içi boş değil. Yani böyle bir füze sistemini ateşleyebilecek olan gemisavar modelinde kullanmayı planladığımız platform, ULAQ’ın 2 – 2.5 katı boyutlarında bir platform. Boyut olarak 2 katına çıktığınız zaman, deplasman olarak da 3 – 4 katına çıkıyorsunuz. İlaveten yapısal malzemeler farklı. Biz SİDA’da gelişmiş kompozit malzeme kullanırken, gemisavar modelinde artık alüminyuma dönüyoruz. Dolayısı ile bu ön tasarımların da belirli bir altyapısı var.

Türk Donanması ve ULAQ

SavunmaSanayiST: Türk Donanması’nın ULAQ ile ilgili nasıl bir talebi var?

Özgün Utku Alanç: Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız ile sürekli olarak irtibattayız. Türk Deniz Kuvvetleri ULAQ’ı tercih ederse bu bizim için en büyük mutluluk olur, Deniz Kuvvetleri tercih ettiği zaman ihracatı da çok daha kolay olur. Bunun örneğini İHA’larda da gördük.

ULAQ SİDA-3
İnşa halindeki ULAQ SİDA Prototipi / SavunmaSanayiST.com

‘SATCOM ile donatılacak’

SavunmaSanayiST: İnsansız bir sistem olduğu için burada haberleşme de yüksek önem taşıyor. Haberleşme kısmında genel olarak şu anda platformun kontrolüne yoğunlaşılmış durumda ancak platformda kullanılacak mühimmatların haberleşmesiyle ilgili olarak şu anda nasıl bir yol izleniyor?

Dr. Erdal TORUN: Modern ordular, bu tarz otonom sistemleri kullanma eğilimindeler. Bizim ordumuz ise zaten modern envantere sahip. Dolayısıyla biz yaptığımız çalışmaların her birinde, gerek Türk Silahlı Kuvvetleri’ni gerek Milli Savunma Bakanlığı’nı gerekse Savunma Sanayii Başkanlığı’nı bilgilendiriyoruz. Elbette ürünü kendi öz kaynaklarımızla geliştiriyoruz ancak ürün ortaya çıktıktan sonra bunu değerlendireceklerine inanıyoruz.

Sorunuza gelecek olursak; şu anda yaptığımız SİDA prototipinde, biz Line-of-Sight (LOS / Görüş Hattı) haberleşme yapacak şekilde C-Band üzerinden veri irtibatını kuruyoruz. Bu, elektronik harbe karşı dayanımlı bir sistem olarak öne çıkıyor. Elbette otonom bir sistemin, hele de Adalar Denizi gibi bir sahada veri kaybı olmadan irtibat kurabilmesi için farklı çözümlerin de ortaya konması lazım. Bu doğrultuda uydu haberleşmesi (SatCom) ile ilgili çözümlerimiz de gelecektir.

Diğer taraftan, bu tarz sistemlerden etkili bir verim alabilmek için bunu bir ağ içerisinde ve birçok platform ile entegre olarak kullanmanız gerekiyor. Bu anlamda insanlı ya da insansız araçlarla, diğer gemilerle, savaş yönetim sistemleriyle, karadaki harekât merkezleriyle irtibat halinde, birden fazla insansız deniz aracını bir sürü mantığı içerisinde sevk ve idare edebiliyor olmanız lazım. Bunu gerçekleştirmek için de bir taktik veri bağı oluşturup, kesintisiz bir iletişim altyapısını da kuracağız. Bu zaten farklı platformlar için Meteksan Savunma’nın çalışmaları arasında olan bir konu, ULAQ için de  yol haritamız içerisinde mevcut.

SavunmaSanayiST: Prototip ürünün silah yüküne baktığımızda, CİRİT Füzesi ile L-UMTAS göze çarpıyor. Bu da bir düşman hücumbotu için oldukça tehlikeli olabilir. Ayrıca, bir hücumbot veyahut firkateyne göre radar kesit alanı (RKA) çok daha düşük. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

‘ULAQ SİDA’nın radar iz bırakması düşük bir ihtimal’

Özgün Utku Alanç: Biz mevcut konjonktür sebebi ile biraz Adalar Denizi hedefiyle öne çıktık. Bu durum, güdümlü mermi seçiminde oldukça etkili oldu.

Adalar Denizi, çokça kayalığın olduğu bir bölge. Biz burada sadece bir güdümlü füze koymayı değil, aynı zamanda oralardan görüntü almayı ve anlık olarak aktarmayı yani keşif/karakol yapmayı ve istihbarat toplamayı da hedefledik. Ancak, gördüğü zaman da vurabilecek kapasitesi olması gerekiyordu. L-UMTAS bu anlamda çok güçlü. CİRİT’in de adet olarak daha fazla olması, karşı taraftaki bir hücumbot için bence ziyadesiyle caydırıcı. Bu profildeki bir platformun radarda iz bırakması, çok ama çok düşük bir ihtimal. Özellikle de Adalar Denizi’nde.

ULAQ SİDA
Meteksan Savunma Genel Müdür Yardımcısı Dr. Erdal TORUN ve ARES Tersanesi Genel Müdürü Özgün Utku ALANÇ, SavunmaSanayiST.com Genel Yayın Yönetmeni Anıl ŞAHİN’in sorularını yanıtlıyor…

ULAQ SİDA’nın Yerlilik Oranı

SavunmaSanayiST: Türkiye, ULAQ ile birlikte Silahlı İnsansız Deniz Aracı (SİDA) alanında öncü bir rol üstleniyor. Dolayısı ile ihracat pazarının da kapışmalı geçeceği yönünde bir çıkarım yapılabilir. Kritik alt sistemler alanında Türkiye’ye yönelik ambargolar malum. ULAQ’ın yerlilik oranı nedir?

Özgün Utku Alanç: Prototip botta, biz konseptin ispatı için az sayıda olmakla birlikte birtakım yabancı parçalar kullandık, bunlar da askeri kullanım için izin almaya gerek duyulmayan ticari nitelikli ürünlerdi. Ancak biz kalan sistemlerin yerlileştirilmesi için de bir yandan yerli üreticilerle irtibat halindeyiz. Şu anda geldiğimiz aşama itibariyle seri üretim aşamasında, bizim yurtdışından almak zorunda kalacağımız hiçbir parça kalmayacak.

Dr. Erdal TORUN: Ben de şu şekilde ilave edeyim; aslında bizim şu anda da kullandığımız yetenekler ve kazanımlar, kendimize özgü olarak dışarıya bağımlı kalmadan yaptığımız sistemlere dayanıyor. Bunları biz insansız hava araçlarında, füze sistemlerinde, mühimmat sistemlerinde kullanıyoruz. Gerek haberleşme sistemleri gerek seyrüsefer sistemleri gerekse görev bilgisayarları… Bunların tamamı şu anda sahada aktif olarak kullanılıyor ve ULAQ’ta da kullanılacak olan ana alt sistemler. Bunun üzerine inşa ediyoruz SİDA mantığını. Burada bize özgü olan, bizim kullandığımız bütün haberleşme sistemlerinin yerli, milli, elektronik harbe karşı dayanımlı olması ve kendilerini ispat etmiş olmalarıdır.

Meteksan Savunma’da hava platformlarına yönelik olarak kullandığımız ve denediğimiz, birçok alt sistemi sevk ve idare edebilen görev bilgisayarları mevcut. ULAQ’ta da kendi tasarladığımız ve ürettiğimiz görev bilgisayarlarını kullanacağız. Yine anti-jamming (elektronik harbe dayanıklı) ürünlerimiz de platformun üzerinde takılı olacak.

SavunmaSanayiST: ULAQ Silahlı İnsansız Deniz Aracı, CİRİT ve/veya L-UMTAS Füzeleri ile ilk test atışını ne zaman gerçekleştirecek?

Özgün Utku Alanç: 2021 yılının ilk çeyreği boyunca uzaktan komuta ve otonom ile ilgili yoğun test/tecrübe faaliyetleri  icra edeceğiz. Atış konusunda Milli Savunma Bakanlığı’nın izni ile NOTAM yayınlanması gerekiyor. İzinlerin alınması ve saha müsaitliğinin resmi olarak teyidini takiben atış testlerini de yılın ilk yarısında tamamlamayı hedefliyoruz.

SavunmaSanayiST: Bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz.

Önerilen İçerik: Türkiye’nin ilk SİDA’sı ULAQ tanıtıldı


Kaynak: SavunmaSanayiST.com

  Sarsılmaz

Bir Yorum

  1. Boyut daha önemlisi kompozit yapı korunarak gemi savar füzesi kullanılabilse adalar denizinde efsanelere konu olabilecek bir sistem olur. Göremediği bir düşmanla mücadele etmek düşmanı çok yorar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu