19 Haziran Cuma günü, TUSAŞ Motor Sanayi A.Ş. (TEI)’nin Roketsan tarafından geliştirilen orta menzilli gemisavar (OMGS) füzesi için geliştirdiği TEI-TJ-300 Turbojet Motorunun Ateşleme ve Tanıtım Töreni gerçekleştirildi.
Tanıtımda, TEI-TJ-300’ün 1300N itki üretebildiği ve kullanılacağı füzenin yaklaşık 3.2m uzunluğuna ve 300 kilogram ağırlığa sahip olduğu açıklandı. Motorun kapasitesinden, OMGS Füzesinin yaklaşık +/- 100 km’lik bir menzilinin olacağı tahmin edilmektedir. Ayrıca füzenin paylaşılan görüntüsünde, “Booster Motoru” ve muhtemelen “IIR Arayıcı Başlığı” sahip olduğu gözüküyor. Bu sayede füzenin, hedef platform tarafından kullanılabilecek elektronik ve pasif karşı tedbirlere karşı direnci artarken, hedefi vurma ihtimali de yükselmektedir.
Türk Deniz Kuvvetleri, gemiden ateşlenen ABD üretimi RGM-84 Harpoon ve Fransa üretimi MM-38 Exocet (Burak sınıfı korvetler için) gemisavar füzelerini kullanmaktadır. Gemisavar füzesi için dışa bağımlılığı bitirmek için yapılan çalışmalar sonucunda; 200+km menzilli ATMACA Gemisavar Füzesi geliştirilmiş olup, Blok 1 modelinin yakın zamanda envantere gireceği belirtilmiştir.
Bunun dışında Türk Deniz Kuvvetleri, SeaHawk DSH (Denizaltı Savunma Harbi) helikopterlerinde Norveç’in nazlanarak sattığı ~30-35 km menzilli IR güdümlü Penguin füzeleri ve AH-1W Süper Kobra helikopterlerinde de kullandığımız 8 km menzilli Hellfire (L-UMTAS füzesi testleri de yapılmıştır) füzeleri kullanmaktadır. Deniz Karakol uçaklarımızda gemisavar füzesi kullanma kabiliyeti bulunmakla birlikte kullanılabilir durumda füze bulunmamaktadır.
Motor tanıtımı yapılan ve geliştirilmekte olan yeni füze ile TSK, MBDA’nın Marte-ER ve Kongsberg’in Penguin füzeleri gibi gemiden, helikopterden, uçaktan ve kıyı savunma sisteminden kullanıma uygun bir füzeye sahip olacaktır. Özellikle Ege Denizi gibi ada ve adacık vb. yüzey şekillerinin fazla olduğu muharebe ortamında, farklı platformlardan atılabilen karıştırmaya ve karşı tedbirlere dirençli bir güdüm sistemine sahip bir füze ile rakibe karşı avantaj sağlanacaktır.
ATMACA ve IIR arayıcı başlık geliştirme projelerinden kazanılan tecrübenin kullanılacağı yeni füzeye menzil olarak en yakın yabancı örnek MBDA tarafından geliştirilmekte olan Marte-ER gemisavar füzesidir. Halihazırda NH-90 ve AW-101 DSH helikopterlerinde kullanılmakta olan Marte Mk2/S helikopter modeli füzesinin gelişmiş hali olan Marte-ER; 340 kg ağırlığında, 100+km menzilli, Aktif Radar Arayıcı başlıklı ve yüksek sesaltı hıza sahip sea-skimming özellikli bir füzedir. Füze, EF-2000 uçakları tarafından kullanılabilecektir.
Diğer yandan OMGS Füzesi, güdüm sistemi olarak ise Penguin füzesi ile benzerlik göstermektedir. Özellikle kıyı sularında su üstü ve yüzeydeki denizaltılara karşı kullanıma uygun, At-Unut modunda da kullanılabilen Penguin füzesi, orta aşamada Ataletsel Navigasyon Sistemi (INS), terminal aşamada ise sahte hedeflere ve kızılötesi karşı tedbirlere dayanıklı pasif IR arayıcı başlık kullanmaktadır.
Gemisavar Füzelerinde Güdüm
Yukarıda da bahsettiğimiz üzere envanterde bulunan gemisavar füzelerimiz farklı güdüm sistemleri kullanmaktadır. Harpoon ve Exocet füzeleri terminal aşamada Aktif Radar ile hedeflerini bulup saldırı gerçekleştirirken, Penguin füzesi IR güdüm kullanmaktadır.
Harpoon ve Exocet füzeleri gibi ATMACA füzesinde de gemiden ateşlendikten sonra füzeyi belli bir irtifa ve hıza çıkaran booster motoru füzeden ayrılır ve sonrasında füzenin kendi motoru devreye girer. Bu aşamada uçuşunu deniz yüzeyine yakın olarak sürdüren füze, sahip olduğu güdüm sistemleri (Ataletsel Navigasyon Sistemi + Küresel Konumlama Sistemi + Barometrik Altimetre + Radar Altimetre) ile tanımlanan uçuş rotasını takip etmeye başlar. Hedefe belli bir mesafede Aktif Radar Arayıcısı devreye girerek (42 km menzilli MM-38 Exocet için hedefe 12-15 km kala radarını açtığı belirtiliyor) hedefi tespit eder, hızını arttırır ve deniz mesafesine çok yakın uçarak (süper sea-skimming) saldırısını gerçekleştirir.
ATMACA füzesinin sahip olduğu aktif radar arayıcı başlık, düşük görünürlük, at ve unut ve veri bağı ile atıştan sonra hedef güncelleme, hedef iptali, karşı tedbirlere dayanıklılık ve deniz yüzeyine çok yakın uçma gibi kabiliyetlere ek olarak Blok 2 modelinde olması beklenen görüntüleyici kızılötesi arayıcısı (IIR) kabiliyeti ile daha önce de ifade edildiği gibi füzenin aldatılmaya karşı direnci isabet sağlama ihtimali artacaktır.
Şöyle ki; füze hedefi bulmak ve kilitlenmek için kullanacağı Aktif Radar Arayıcısı ile birlikte IIR arayıcısını da açarak radarına karşı uygulanacak karıştırma tedbirlerine karşı, hedefe ait hafızasında kayıtlı görüntüyü arayacaktır. Tespit ettiği görüntüyü hafızasındaki görüntü ile karşılaştırıp eşleştirdikten sonra hedefe doğru uçuşuna devam edecektir. IIR güdüm sistemi eski nesil IR güdümde olduğu gibi sadece ısı kaynağına doğru gitmediği için Flare gibi sahte ısı kaynaklarından etkilenme ihtimali daha düşüktür.
Yeni füzemizin envanterdeki su üstü platformlar haricinde SeaHawk helikopterleri, deniz karakol uçakları, F-16 ve Aksungur/Akıncı insansız hava araçları ile kullanılabilme potansiyeli olması, TSK’ya orta menzilde hassas vuruş kabiliyeti kazandıracaktır.
Önerilen İçerik:
Kaynak: SavunmaSanayiST.com
