Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nin Türkiye’ye yönelik Patriot Hava Savunma Sistemi teklifi, son zamanlarda yeniden gündeme gelmiş durumda. Türkiye tarafından Rusya Federasyonu’ndan tedarik edilen bir filo – toplam iki batarya – S-400 Triumf Hava Savunma Füze Sistemi’nin, Türkiye’nin hava savunma sistemi ihtiyacını tek başına karşılayamayacağı, bilinen bir gerçek.
Bu yazımızda, Türkiye’nin uzun menzilli hava savunma sistemi programları; S-400, Patriot, SAMP/T ve SİPER’deki son gelişmeleri özetleyeceğiz.
Türkiye’nin uzun menzilli hava savunma sistemi ihtiyacı, bilindiği üzere uzun süredir devam ediyor. Bu konuda özellikle 1990 yılından itibaren önemli adımlar atılmış olsa da gerek ekonomik gerekse siyasal sebeplerden ötürü 2017 yılına kadar fiili bir gelişme yaşanmadı. Türkiye tarafından 2006 yılında başlatılan ve Çin Halk Cumhuriyeti ile ilerlenen T-LORAMIDS (Türk Uzun Menzilli Hava ve Füze Savunma Sistemi) ihalesi, Kasım 2015’te iptal edildi.
EUROSAM Programı
2016 yılına gelindiğinde Türkiye’nin ihtiyacı için uygun teklif verilmesi halinde yabancı devletlerle iş birliği de yapılabileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda da İtalya/Fransa konsorsiyumu EUROSAM ile bir anlaşma imzalanmış, Türk savunma şirketleri ile EUROSAM’ın bir etüt çalışması yaparak ortaya neler çıkarılabileceğinin belirlenmesi için yeni bir süreç başlamıştır. Bu süreç, Fransa’nın Türkiye karşıtı tavrı sebebi ile zaman zaman aksamaktadır.
Son olarak konuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail DEMİR tarafından yapılan açıklamada, “EUROSAM ile malumunuz “definition study” dediğimiz tanımlama çalışması için imzalar atılmıştı. Bu tanımlama çalışması, EUROSAM’ın ürettiği ürün SAMP/T tabanlı ama SAMP/T’den daha kapsamlı bizim ihtiyaçlarımıza yönelik bir tanımlama yapmayı içeriyordu. Bu tanımlama çalışması nihayetlendi. Bu tanımlama çalışmasının sonrasındaki aşamada üç ülkenin (Türkiye, İtalya ve Fransa) bir proje tanımlayıp, onun üzerinde yürümesi gerçekleşecekti.
Bu aşamada yine bu sürecin (COVID-19) getirdiği bazı aksamalar oldu. Tabi bir iş birliğine girdiğin süreçte, artık bilgi paylaşımının da açılması gerekiyor. Bilgi paylaşımıyla ilgili ülkeler bir non-disclosure (NDA) – Türkçeye “Gizlilik Anlaşması” olarak çevirebiliriz – ve bir clearance süreci yaşadılar. Bununla ilgili dört dilde tercümeler Fransızca, İngilizce, İtalyanca ve Türkçe yapılıyor. Böyle bir süreç de bir taraftan yürüyor.
Şu anda tanımlama çalışması pratik olarak sonuçlandı ve imza atılması gerekiyor. Üç ülkenin de ihtiyaçlarını karşılayacak bir sistem geliştirmek için proje tanımlama faaliyetlerinin başlatılması aşamasındayız.” ifadelerine yer verilmiştir.
S-400 Triumf Hava Savunma Sistemi Programı
EUROSAM Programı bir taraftan nispeten düşük/orta yoğunluklu devam ederken Türkiye, Eylül 2017 tarihinde Rusya Federasyonu ile “acil ihtiyaç” kapsamına iki filo (4 batarya) S-400 Hava Savunma Füzesi Sistemi (HSFS) tedariki ile ilgili olarak 2.5 milyar dolar değerinde bir anlaşma imzaladı. Anlaşma kapsamında 1.3 milyar ABD Doları değerindeki ilk S-400 filosunu içeren komponentlerin teslimatları, Temmuz 2019 yılı itibariyle Türk Hava Kuvvetleri’ne teslim edildi. Sistem, Temmuz 2020 itibariyle yani tedarikinin ardından 12 ay geçmesine rağmen operasyonel kullanıma alınmadı. Nisan 2020’de operasyonel hale gelmesi gereken sistemdeki gecikmelerin, Kovid-19 salgınından kaynaklandığı açıklandı. Türkiye, 1.2 milyar ABD Doları değerindeki ikinci S-400 filosunun teslimatını ise henüz vermedi. Rusya Federasyonu, ikinci filo ile birlikte Türkiye’nin birtakım teknolojik kazanımlar elde edeceğini açıklamıştı.
S-400 alımı sebebiyle Türkiye’ye siyasi baskı yapan ABD, Türk Hava Kuvvetleri’ne yönelik F-35 teslimatlarını öncelikle askıya aldı. ABD Kongresi, Temmuz 2020 itibariyle ise Türk F-35’lerinin ABD Hava Kuvvetleri’ne devredilmesini resmen onayladı ve Türkiye, resmen programdan çıkartıldı. F-35’lerin akıbetinin, Kasım 2020’deki ABD Başkanlık Seçimleri’nin sonucuna bağlı olduğu tahmin ediliyor.
Türkiye’nin uzun menzilli hava savunma sisteminin ihtiyacının, iki filo S-400 ile tam olarak karşılanmayacağı bir gerçek. Bu gerçek zaten daha önce yetkililer tarafından da dile getirildi. Bu sebepten ötürü Türkiye, S-400’e ek olarak EUROSAM konsorsiyumu ile SAMP/T programını, yerli şirketler ile ise Milli Uzun Menzilli Hava Savunma Füze Sistemi SİPER Projesi’ni yürütüyor. Ayrıca, uygun koşullar sağlanırsa Patriot da alabileceğini sürekli olarak dile getirdi.
Patriot Hava Savunma Füze Sistemi
Amerika Birleşik Devletleri, 2009 ve 2018 yıllarında olmak üzere Türkiye’ye iki defa Patriot teklifinde bulundu.
2009 yılındaki ilk teklif, 7.8 milyar ABD Doları maliyet ile 13 adet AN/MPQ-65 radar sistemini, 4 adet Taktik Komuta sistemini, 13 adet Batarya Kontrol birimini, 13 adet Angajman Kontrol istasyonunu, 48 adet M902 Füze Fırlatma Aracını, VHF Radyo birimlerini, 72 adet Patriot PAC-3 Füzesini, 197 adet Patriot GEM-T Füzesini ve ilgili ekipmanlar içeriyordu. Bu teklif, yüksek maliyet ve teknoloji transferinin sağlanmayacak olması sebebiyle kabul edilmedi.
Türkiye’nin S-400 Triumf Hava Savunma Füze Sistemi tedariki konusunda Rusya Federasyonu ile anlaşma sağlaması üzerine ABD, Türkiye’ye ikinci bir Patriot teklifi sundu. 18 Aralık 2018 tarihinde sunulan ikinci teklif, 3.5 milyar ABD Doları maliyet ile 4 adet AN/MPQ-65 Radar sistemini, 4 adet Angajman Kontrol istasyonunu, 20 adet M902 Füze Fırlatma Aracını, 80 adet Patriot GEM-T Füzesini, 60 adet PAC-3 Füzesini ve ilgili ekipmanları içeriyordu. Bu teklif, ilk teklifin “hormonsuz” bir konfigürasyonu olarak algılandı. Ancak Milli Savunma Bakanı AKAR, geçtiğimiz sene yaptığı açıklama ile önceki Patriot tekliflerinden çok daha iyi bir teklifin Mart 2019’da ABD tarafından verildiğini açıkladı.
Son olarak Nisan 2020’de Dışişleri Bakanı Mevlüt ÇAVUŞOĞLU tarafından yapılan açıklamada, “İyi bir teklif varsa Patriot sistemlerini satın almaya hazırız. S-400 sorununun çözümüne ilişkin tutumumuz değişmedi. ABD’ye NATO’nun dahil olduğu bir teknik çalışma grubu kurmasını öneriyoruz, NATO da bu teknik çalışma grubuna liderlik edebilir ve bu teklif hala masa başında. Söylemeye çalıştığım şey şu: S-400 hava savunma sistemlerini son 10 yıldır müttefikimizden bu tür bir sistem satın alamadığımız için almak zorunda kaldık ve gelecekte daha fazla hava savunma sistemine ihtiyacımız var. Eğer müttefiklerimiz sağlayabilirse Müttefiklerden satın almalıyız. Değilse, alternatifler aramak zorundayım.” ifadelerine yer verildi.
Gerek 2009 yılında sunulan ilk Patriot teklifinin Türkiye’nin bu alandaki ihtiyacını karşılayacak olması gerekse Patriot’un NATO uyumlu bir sistem olması, Türkiye için Patriot’u halen çekici kılmakta. Zaten 1990’lı yıllarda Türk Hava Kuvvetleri’nin Patriot sınıfı subay yetiştirecek kadar Patriot alımına yaklaşmış olması, Türkiye’nin başından beri Patriot’lara sıcak baktığının bir kanıtıdır. Ancak ABD’nin Patriot için sunduğu “şişik” fiyat teklifi ile teknoloji transferi konusundaki anlaşmazlıklar, Patriot alımını bir türlü mümkün kılmamıştır. Türkiye için Patriot’un akıbeti, merakla beklenmektedir.
Milli Uzun Menzilli Hava Savunma Sistemi SİPER Projesi
Türkiye’nin Uzun Menzilli Hava Savunma Programları Patriot, S-400 ve EUROSAM, irili ufaklı birtakım problemlerle karşılaşmaktadır. EUROSAM Programı, karakteristikleri sebebiyle Patriot ve S-400’den daha farklı bir konumda bulunmaktadır. Ancak Patriot ile S-400, ekonomik ve siyasi ağırlıklı problemlerle karşı karşıyadırlar. Bu problemlerin nihai çözümünün milli bir hava savunma sisteminden geçmesinden ötürü Türkiye, alçak ve orta irtifanın ardından yüksek irtifa/uzun menzilli milli hava savunma füze sistemi projesi SİPER’i başlatmıştır.
Bu kapsamda HİSAR-A ve HİSAR-O’nun devamı niteliğinde olacak SİPER Yüksek İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi geliştirme çalışmaları, ASELSAN, Roketsan ve TÜBİTAK-SAGE tarafından yürütülmektedir. SİPER Hava Savunma Sistemi, HİSAR-A ile HİSAR-O sistemlerinde de olduğu gibi dikey atış yeteneğine, dikey atış esnasında azami etkinlik sağlayan çift darbeli motora ve 100km+ menzile sahip olacaktır. Sistemin IDEF-2021’de görücüye çıkma ihtimali bulunmaktadır. Kullanıma ise 2020’li yılların ilk yarısından itibaren alınacağı tahmin edilmektedir.
Şu an için bilinen tek şey; Türk hava sahasının yüksek irtifa savunmasının, uzun yıllardır olduğu gibi halen F-16 Fighting Falcon savaş uçakları tarafından gerçekleştirildiğidir. Bu, son derece maliyetli ve riskli bir çözümdür.
Türkiye’nin uzun menzilli hava savunma füze sistemi ihtiyacının giderilmesi amacıyla Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı, değişik modellerle projeler yürütmektedir.
Yazar: Anıl ŞAHİN | Kaynak: SavunmaSanayiST.com
Yani Sözün kısası Ortada birhalt yok..ne zaman olacağı da belli değil…Alınan S400lerde depoya kaldırıldı Yorgan gitti kavga bitti mi..😂
https://youtu.be/IrzBJv3A6lM bu youtube kanalı yazıyı, kaynak göstermeden video haline çevirip paylaşmış. Bilginize
Teşekkür ederiz, gerekli inceleme başlatılmıştır.