2017 Yılında düzenlenen 13. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarında (IDEF-17) ilk defa görücüye çıkan yeni silahlarımızın arasında çok kritik öneme haiz silahlarda da yer alıyordu. Bu silahlarımız sayesinde de ABD başta olmak üzere başka ülkelere olan bağımlılığımızı daha da azaltmış olacağız. Bu silahlarımız yerli ve milli olarak geliştirilen ve üretilen ilk hava-hava füzelerimiz Gökdoğan ve Bozdoğan füzeleri…
TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) tarafından geliştirilen hava-hava füzeleri Türkiye’nin bu alanda ki ilk yerli ve milli mühimmat çeşitleri olacak. Türk Hava Kuvvetleri an itibariyle ABD üretimi AIM-9 ve AIM-120 füze ailelerinin farklı varyantlarını kullanıyor. GÖKTUĞ Projesi sayesinde elde edeceğimiz teknolojik kazanım ve üretilecek füzeler sayesinde gelecekte F-16’larda, (belki) F-35’lerde ve TF-X’lerde yerli ve milli mühimmat kullanabileceğiz.
Aim-9 ısıya duyarlı bir füze. Hedef aldığı unsurun yaydığı ısıya göre kendini güdülüyor. Envanterde L, M, X gibi farklı modelleri bulunuyor. Genel olarak menzilleri ise 15 ila 25 km olarak belirtiliyor. En son model olanların ise menzillerinin 35 km’ye kadar çıkabildiği söyleniyor.
Aim-120 ise aktif radar güdümlü bir füze. Hedefine giderken fırlatıldığı unsurun radarından gelen bilgiler eşliğinde yönünü buluyor. Belli bir mesafeden sonra ise kendi radarını kullanıyor ve bu şekilde hedefini buluyor. Isı güdümlü füze mantığından farklı olarak hedefini kovalamak yerine dışarıdan aldığı verileri işleyerek tahmini bir rota çiziyor ve bu rotaya göre doğrudan hedefiyle buluşacağı noktaya uçuyor. Envanterde B ve C7 olmak üzere iki farklı modeli bulunuyor. B modelinin yaklaşık 55 km menzile sahip olduğu, C7 modelinin ise 70 km (bazı kaynaklara göre ise ~120 km) menzile sahip olduğu söyleniyor.
GÖKDOĞAN adı verilen füzemiz AIM-9 füze ailesinin muadili. Isıya duyarlı, kısa (görüş içi) menzilli; BOZDOĞAN ise AIM-120 füze ailesinin muadili ve aktif radar güdümlü, orta-uzun menzilli bir füze. Füzelerimiz hakkında menzil bilgisi açıklanmasa da sosyal medyada BOZDOĞAN için 25 km, GÖKDOĞAN için ise 65 km sayıları telaffuz ediliyor. Yani resmi bir açıklama yok ancak çeşitli dedikodular mevcut. ABD yapımı muadillerinden aşağı kalır yanı olmayacağına inandığımız füzelerimizin kaçma/kurtulma manevralarına ve karıştırma/aldatma sistemlerine karşı beka kabiliyetinin de yüksek olacağı yani kolay kolay hedefinden sapmayacağı da yine konuşulanlardan bir tanesi. Füzelerimizin 2019 sonuna doğru gelişimlerini tamamlaması ve kabul testlerinin bitmesi hedefleniyor.
Türk Hava Kuvvetleri envanterinde AIM-9 ve AIM-120 füzelerinin yer aldığını yukarıda söylemiştik. Şunu söyleyebiliriz ki, AIM-9 varyantları envanterimizde bolca bulunmaktayken, AIM-120 varyantları o kadarda fazla bulunmamaktadır. Öyle ki geçtiğimiz aylarda, yıllar önce siparişi talep edilen 145 adet AIM-120C7 AMRAAM füzesinin satışı henüz onaylanmıştı. Bu açıdan bakarsak yerli ve milli üretim Gökdoğan ve Bozdoğan füzelerimiz seri üretim fazına geçtikten sonra yerli silah çeşidimizin artmasının yanında aslında ciddi anlamda ihtiyacımız olan bir silahı yerli olarak edinme fırsatına da erişmiş olacağız. Bu sayede gelecekte envantere yeni katılacak savaş uçaklarımız için de dışarıdan mühimmat ithal etmek yerine bu mühimmatları yerli ve milli olarak üretebileceğiz. Şuan elimizde en gelişmiş hava-hava füzesi olan ve ekstra siparişi verilen AIM-120C7 AMRAAM füzesi uçak başı 1 adet bile düşmeyecek kadar az. (Açık kaynaklarda 107 adet olduğu yazıyor.) İlave 145 adetlik füze paketi teslim alındığında ise uçak başı 1 adedi ancak biraz geçebilecek, uçak başı 2 adede yaklaşamayacak bile. Bunun yanında yeni alınacak F-35’ler ve TF-X’lerin mühimmat durumunu düşünecek olursak özellikle GÖKDOĞAN füzesinin bizim için ne kadar kritik ve acil olduğunu bu şekilde de rahatlıkla anlayabiliriz.
GÖKTUĞ projesi adı verilen ve Gökdoğan ve Bozdoğan olarak isimlendirilen füzelerimiz şüphesiz ki Türkiye Cumhuriyeti’ne çok şey katacak, günümüz itibariyle büyük oranda ihtiyaçlarımızı giderecek, gelecekte çok daha gelişmiş silahlar yapmamız için bize bir aracı olacaktır. Yazımızın sonuna gelirken, füze teknolojileri içerisinde zirve olarak kabul edilen hava-hava füzelerini de geliştirebilir ve üretebilir hale gelmemizin bir kez daha altını çiziyor, projede emeği geçen tüm görevlilerin başarılarının devamını diliyoruz…
NOT: Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na talebi doğrultusunda, BOZDOĞAN ve GÖKDOĞAN Füzelerinin isimleri, birbirleriyle değiştirilmiştir. Bu yazı, bu duruma göre revize edilmiştir.
Kaynak: SavunmaSanayiST.com
