Meteksan Savunma, İSTİF Sınıfı Fırkateynler için hazır

Roketsan-ATMACA-Banner

Türkiye’nin sualtı akustiği şirketi Meteksan Savunma, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı platformlarının, sonarları için hazır.

Meteksan Savunma, Türkiye’nin ilk özgün savaş gemisi tasarımı olan ADA (MİLGEM) Sınıfı korvetlerin sonarı olan YAKAMOS’un sanayileştirilmesinde, geliştirilmesinde ve üretilmesinde, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı (Dz.K.K.lığı)’nın yönlendirmesi ve desteği ile önemli roller üstlendi. Bu çalışmalar kapsamında, sonarlar konusunda derin bir tecrübe seviyesine erişen Meteksan Savunma, ADA Sınıfı’nın ardından inşa edilen İSTİF (İ) sınıfı fırkateynlerin de sonar tedarikçisi olmaya hazırlanıyor.

STM Banner
İSTİF (İ) Sınıfı Fırkateyn’e ait çizim

Hâlihazırda YAKAMOS, envantere girmiş olan 3 tane ADA Sınıfı Korvet’in; TCG HEYBELİADA (F-511), TCG BÜYÜKADA (F-512) ve TCG BURGAZADA (F-513)’nın üzerinde, operasyonel olarak görev yapıyor. Sonar, bu gemilerle dünya denizlerinde birçokseyir gerçekleştirdi. Gemilerin diğer alt sistemleri gibi YAKAMOS da güvenilirliğini ve etkinliğini, defalarca kez ispat etti. Deniz platformlarının radar ya da elektro-optik kamera gibi diğer algılayıcılarının aksine, denizaltı savunma harbi (DSH) ve mayın harbi (MKT) maksatlı suüstü gemileri, denizaltılar, sualtı silahları, insanlı/insansız sualtı araçları ve sualtı erken uyarı ağ sistemleri gibi sınırlı uygulama alanı olan sonarlar, özel ve derinlemesine uzmanlık gerektiren bir alan. Böyle özel bir alanda, teknolojinin yerini tutamadığı şey ise saha tecrübesi. YAKAMOS üzerinde oluşan tecrübe de Türkiye için, teknoloji ile doldurulamayan, böyle önemli bir değer.

MİLGEM Ada Sınıfı Korvetlerde kullanılan YAKAMOS Sonarı

SSB tarafından, 2009 yılında Türkiye’nin sualtı akustiği mükemmeliyet merkezi yaklaşımı ile görevlendirilen Meteksan Savunma; altyapı yatırımları, teknolojiye hakimiyeti, insan kaynağı, saha tecrübesi ve işbirlikleri ile Türkiye’nin bu alandaki birikimini temsil ediyor. Meteksan Savunma Genel Müdürü Selçuk Alparslan, sualtı akustiği alanında gösterdikleri faaliyetin Türkiye açısından önemini, şöyle anlatıyor: “Sualtı akustiği alanında, neredeyse Meteksan Savunma’nın kurulduğu yıllardan itibaren faaliyet gösteriyoruz. Adım adım, SSB ve Dz.K.K.lığı ile birlikte çalışarak ilerledik. ARMERKOM üzerinden yapılan teknoloji transferi ile elektronik sistemleri ve algoritmaları dâhil, sonar sisteminin tümünü kapsayan bilgi birikimine sahip olduk. MİLGEM projesinin 3’üncü ve 4’üncü gemilerinde, bu birikimin üzerine koyduğumuz iyileştirmeler ve geliştirmeler ile devraldığımız sancağı ilerilere taşıdık. Bu iyileştirme ve geliştirmeleri, projenin ilk 2 gemisine de yansıttık. Çalışmalarımızın arkasında, 10 yılı aşkın deneyim, yetişmiş insan gücü, önemli bir altyapı ve kalifiye iş birlikleri var. Malzemeden sisteme kadar, çok derin bir uzmanlık oluştu. Bu alandaki tüm varlığımızı ve birikimimizi, Türkiye’nin kritik ve stratejik bir yatırımı olarak görüyoruz. Bu yatırımın, kendisini geri ödeyeceği projelerden biri de hiç kuşkusuz, MİLGEM’in devamı olan İ-Sınıfı fırkateynler olacak. Yenilediğimiz ve tecrübelerimiz ışığında daha da geliştirdiğimiz YAKAMOS ile İ-Sınıfı fırkateynlerin sonarları için de göreve hazırız. Meteksan Savunma bugün, sualtı akustiği alanında dünya ile rekabet edebilecek bir noktaya geldi. Hedefimiz, önümüzdeki 10 yıllık süreçte, dünya çapında bir sonar firması olmak. Bu hedefe ulaşabilmek için, SSB, Dz.K.K.lığı ve tersanelerimizin büyük desteğini arkamızda görmek istiyoruz ve göreceğimizden eminiz.”

Meteksan Savunma Genel Müdürü Selçuk Alparslan

Yetkinlik için Zaman ve Kaynak Gerekiyor

Sualtı akustiğinin kendine has özelikleri, yetkin bir sonar sisteminin, ancak uzun vadeli bir çalışma ile ortaya çıkarılabilmesine imkân tanıyor. YAKAMOS’un ardında da Dz.K.K.lığının onlarca yıllık tecrübesi ve çalışmaları ile Meteksan Savunma’nın 10 yıllık çalışması bulunuyor. Bu süreçte sonar, ADA Sınıfı korvetlerle dünyanın çok farklı bölgelerinde görev yaptı. Benzer görevleri yapacak, kendini sahada ispat etmemiş bir sonarın, başka bir ekip tarafından yeniden geliştirilmesi de yıllar sürecek bir süreç; operasyonel gemilerle dünya denizlerinde denemeler ve milyonlarca dolarlık ek bir yatırım gerektiriyor.

Diğer yandan, Dz.K.K.lığının, performansından çok memnun olduğu ve sürekli güncel tutulan YAKAMOS’un, farklı sürümleri ile farklı sınıf gemilerde görev yapması; eğitim, lojistik ve gelecekte gerçekleştirilecek modernizasyon çalışmalarının tüm filoya uygulanabilmesi gibi bir dizi konuda avantajlar getiriyor; maliyetleri de önemli ölçüde azaltıyor.

Dünyada, Her ülkenin Sadece Bir Tane Sonar Firması Var

Dünyada, sualtı akustiği konusunda iddialı ülkelerin, sadece tek sonar firmaları olduğu görülüyor. Sektör ile ilgili raporlara bakıldığında, dünya sonar pazarının, 4 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu rakam; sivil, bilimsel ve askeri satışların tamamını temsil ediyor. Türkiye sonar pazarının ise; dünya pazarının yaklaşık %1 ila 2’si seviyesinde olduğu tahmin ediliyor. Bu açıdan bakıldığında, her ülkenin, neden sadece bir sonar şirketi olduğu da görülüyor. Dünya ölçeğinde rekabetçi bir sonar şirketi olmak için, yıllık en az 200 milyon dolarlık ciro gerçekleştirmek gerekiyor.

Alparslan, SSB’nin kendilerini sualtı akustiği mükemmeliyet merkezi yaklaşımı ile görevlendirmiş olmasının, ekosistem konusunda da sorumluluklar getirdiğinin bilincinde olduklarını vurguluyor: “Bizce, ülkemizde sualtı akustiği alanında değer yaratan; üniversite, araştırma kurumu, özel sektör ve Dz.K.K.lığı dâhil tüm kurum ve kuruluşlar, tek bir çatı altında koordine edilmeli ve var olan pastanın içinde, kendilerine bir yer bulmalı. Bunlar, Türkiye’nin sonar şirketi olan Meteksan Savunma’nın ekosistemini oluşturmalı. Böylece, yurt içinde rekabet etmek yerine birbirimize değer katabilir ve yurt dışındaki 200 milyon dolarlık ihracat hedefine koşabiliriz. Eğer bugün bu ortak akıl ile birleşemezsek ileride, sürdürülebilirlik baskısı, bizleri er ya da geç yine bu noktaya getirecek; ama bugünkünden daha zor bir süreç olacak. Bu yüzden, doğru olanın, yurt dışında rekabet; yurt içinde ise sinerji olduğuna inanıyorum.”


Kaynak: SavunmaSanayiST.com

  Sarsılmaz

2 Yorum

  1. Sanki firma devre dışı kalacakmış gibi bir hava var ifadelerde. İ sınıfı fırkateynin iki kez kaynak töreni yapılmış. Coğrafyamızın hali göz önüne alındığında ciddi bir gecikme var. Sorumluları her kimse milletin vebali üstüne olsun. Her kim çul çaput derdindeyse yazıklar olsun. Çeşitli sitelerdeki karşılaştırmalı gemi sayılarıyla avunan çapsız varsa yazıklar olsun. Gerek tarihi düşmanlığı, gerekse ekonomik durumundaki kıskaçlar doğrultusunda para için herkesin adına havlayabilme kapasitesi göz önüne alındığında yunanistanla ortaya çıkabilecek bir savaşta kaç ülkenin gemi ve uçaklarının yunan safında yer alabileceğini düşünemeyecek kadar sıradan veya farkında olduğu halde umursamayan insanlar eğer bu süreçlerde yer alıyorsa iki cihanda karşılarındayım, bilsinler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu