TASS haber ajansı tarafından 10 Haziran günü, Rusya’nın yeni elektronik harp (EH) yöntemleri denediğine dair bir haber yayımlandı. Komutanlığın yayımladığı bir basın açıklamasına dayandırılan haberde, Rus Silahlı Kuvvetlerinin Merkez Askeri Bölge Komutanlığına mensup yaklaşık 500 personelin, kara konuşlu üç farklı EH sistemini kullanarak düşman uçaklarını karıştırmak ve köreltmek için geliştirilen yeni bir yöntemin denendiği kaydedildi.
Bu haberin satır arasında, Rusya’nın elektronik harbe verdiği önemin ve bu kabiliyetini nasıl bir doktrin çerçevesinde kurguladığına dair önemli ipuçları var.
Haberin dayandırıldığı açıklamaya göre deneme, Sverdlovsk ve Çebarkul test sahalarında gerçekleştirildi. Kullanılan sistemlerden Borisoglebsk, elektronik istihbarat (Rus terminolojisinde “radyo-elektronik keşif” olarak geçiyor) yaparak düşmanın muhabere sistemlerinin kanallarına sızdı ve düşmanın kara ve hava muhaberesinde karışıklık yarattı.
Kullanılan ikinci sistem olan Krasuha, düşman uçağındaki radarı bastırdı ve aynı zamanda İHA’ların kumanda sinyallerini karıştırdı.
Üçüncü sistem olan Jitel ise düşman uydu muhaberesinin, uydu destekli seyrüsefer sistemlerinin ve cep telefonu iletişiminin kesilmesinde kullanıldı.
Tatbikatla ilgili Jane’s Defence Weekly’de yer alan haberde, denenen yöntemde klasik hava savunma harbine benzer bir yaklaşımın izlendiği kaydedildi. Buna göre Borisoglebsk-2 sistemi kara ve hava muhaberesine yönelik tespit ve teşhis işlemi gerçekleştirdi; Krasuha ve Jitel sistemleri ile elektronik taarruz (ET) ile tespit edilen hedeflere, daha doğrusu muhabereye saldırdı.
Açıklamaya göre geliştirilen yöntem ile, düşmanın İHA, hava konuşlu radar (havadan erken ihbar ve kontrol uçaklarının – AWACS kastedildiği anlaşılıyor), seyir füzeleri ve “telsiz kontrollü” mühimmatlardan tamamen korunan bir “hava boşluğu” yaratılması mümkün olmuş (Telsiz kontrolünden, veri bağı ile kumanda edilen uzun menzilli güdümlü bomba ve füzelerin kastediliyor olması mümkün).
Haberde bahsi geçen elektronik harp sistemleri ve genel özellikleri şöyle:
Jitel
OPK şirketinin iştiraklerinden Sozvezdiye tarafından geliştirilen R-330J Jitel, 100 – 2,000MHz frekans band aralığında çalışan bir muhabere istihbarat (Communications Intelligence – COMINT) ve karıştırma sistemi. Sistemin kara hedefleri için 15km, hava hedefleri için de 200km’ye kadar COMINT gerçekleştirebildiği kaydediliyor.
2008 yılında hizmete girmeye başlayan Jitel sistemi, Ural 43203 tipi taktik tekerlekli araca monteli bir komuta birimi ve aracın çektiği bir kaideye monteli dört teleskopik antenden oluşuyor. Sistem, tugay bünyesinde R-330M1P Diabazol EH sisteminin bir unsuru olarak konuşlandırılıyor. Ancak Jitel’in zaman zaman münferit olarak da kullanıldığı görülmekte. Nitekim 2015 sonbaharında Ukrayna’nın doğusundaki çatışmalarda bu sistemin aktif olarak kullanıldığı tespit edilmişti.
Jitel’in üç ana işlevi bulunuyor:
- INMARSAT ve IRIDIUM uydu muhabere sistemlerinin muhaberesinin ve konumlarının tespiti, kaydedilmesi ve karıştırılması,
- GSM 1900 cep telefonu iletişiminin tespiti, kaydedilmesi ve karıştırılması,
- GPS sinyallerinin karıştırılması.
Sistem, 20 – 30km olarak verilen bir etki alanı içinde otonom ya da tümleşik modda karıştırma yapabiliyor. Tümleşik modda sistem, başka bir sistemin alt birimi gibi işlev görebiliyor.
Jitel’in, Belarus ile 2015 yılında gerçekleştirilen bir tatbikatta da İHA’ların karıştırılmasında kullanıldığı yönünde bir bilgi bulunuyor.
Borisoglebsk-2
Sozvezdiye tarafından 2004 – 2010 yılları arasında geliştirilen RB-301B Borisoglebsk-2, uydu muhaberesi ve GPS sinyallerini karıştırmak için kullanılan bir sistem. MT-LB tipi tırtıllı zırhlı araca monte edilmiş sistem HF/VHF/UHF frekansında çalışıyor.
Sistem, RK-330KMV komuta kontrol birimi ile R-378BMV, R-330BMV, R-934BMV ve R-325UMV karıştırma birimlerinden oluşuyor. Dikkat çeken bir özelliği, seyyar haldeyken mevzilenip faaliyete geçmesi için 15 dakikalık bir sürenin yeterli olması.
Borisoglebsk-2, hizmete girdiği 2015 yılının sonbaharından bu yana Ukrayna’nın doğusunda yoğun olarak kullanılmakta.
Dört personelin bulunduğu R-300KMV komuta kontrol birimi, sinyal toplama biriminin elde ettiği verileri işleyerek sinyal kaynağının yön ve mesafesinin kestirimini yapıyor ve buradan otomatik olarak yapısı işlenen sinyali bastırmak üzere karıştırma sinyali üretiliyor. Sistemin aynı anda 30 adede kadar farklı sinyale karşı karıştırma / bastırma uygulayabildiği kaydediliyor.
Krasuha
Rusya’nın en önde gelen stratejik EH sistemlerinden olan Krasuha, esasen iki ana modelden oluşan bir aile. KRET tarafından geliştirilen Krasuha, geniş band aralığında çalışan bir karıştırma sistemi. Tasarım amacı, öncelikli olarak AWACS uçakları, savaş uçaklarının radarları, İHA konuşlu radar sistemleri ile keşif – istihbarat uydularının taşıdıkları radarlara karşı köreltme / karıştırma gerçekleştirmek. Sistemin bir diğer kabiliyeti, başta seyir füzelerinde kullanılanlar olmak üzere radar altimetrelerini bozmak.
1L269 Krasuha-2, başta Iskander (NATO kodu SS-26 “Stone”) balistik füze mevzileri olmak üzere stratejik öneme sahip ileri üs ve tesislerin elektronik harp ile korunmasından sorumlu. Daha büyük ve güçlü türevi olan 1RL257 Krasuha-4, daha geniş ölçekli stratejik EH operasyonları için geliştirilmiş.
8kHz – 18GHz bant aralığında çalışan Krasuha-4, 360derece yan; 1-60 derece yükseliş açı değerlerine sahip. Sistem 20 dakikada kurulup yine 20 dakikada intikale hazır hale getirilebiliyor. 20kW güç tüketimi olan ve BAZ-6910-022 8×8 taktik tekerlekli araca monteli Krasuha 4, -50 / +50 derece sıcaklık aralığında çalışabiliyor.
Açık kaynaklarda Krasuha-2’nin azami karıştırma menzili 250m; Krasuha-4’ün karıştırma menzili ise 300km olarak geçiyor. 2015 Kasım ayında Türk Hava Kuvvetlerinin bir Rus Su-24’ünü düşürmesinden hemen sonra Rusya, Suriye’deki Hımeymim Hava Üssü’ne bir Krasuha-4 konuşlandırmıştı.
Yukarıda anılan EH sistemlerinin, söz konusu tatbikatta eşgüdümlü kullanılmaları, Rusya’nın bu alanda yeni bir açılım üzerinde çalıştığını gösteriyor. Rusya, Batılı ülkelerin aksine özellikle 1990’ların başlarından bu yana kara konuşlu EH sistemlerinin geliştirme ve üretimine büyük önem vermekte. Bu önem, teşkilat ve doktrin seviyelerinde de kapsamlı bir dönüşümü tetiklemiş durumda. Dolayısıyla, bu tatbikatın işaret ettiği yeniliği anlayabilmek için Rusya’nın EH alanındaki teşkilat ve doktrin yapısına da kabaca göz atmak gerekiyor.
Teşkilat
Rusya Devlet Başkanı Vıladimir Putin tarafından 31.05.2006 tarihinde imzalanan bir kararname ile her yıl 15 Nisan günü Rusya’da “Radyoelektronik Harp Günü” olarak kutlanıyor. Rus – Japon Savaşı sırasında, 15 Nisan 1904 günü Pobeda zırhlısı ile Zolotaya gora kıyı mevzisinden, Port Arthur’u bombalayan Japon gemilerinin telsiz muhaberesine karıştırma uygulanmıştı.
Bu deneyimin, Rus askeri felsefesinde derin izler bıraktığını iddia etmek mümkün. Bunun bir benzerini, 2’nci Dünya Savaşı’ndaki tecrübeler ışığında hava savunmasına verilen büyük önemde görüyoruz.
Rus Silahlı Kuvvetlerinin elektronik harp kabiliyeti, Genelkurmay Başkanlığı bünyesindeki Elektronik Harp Birlikleri Komutanlığı (Войска́ радиоэлектро́нной борьбы́ Вооружённых сил Росси́йской Федера́ции – Войска РЭБ ВС РФ) tarafından yönetiliyor. 2008 yılındaki kapsamlı askeri reformun bir parçası olarak kurulan bu komutanlık, silahlı kuvvetlerin tüm servisleri için (hava-uzay, kara, deniz, hava indirme ve stratejik füze) elektronik harp donanım ve altyapısının temin ve tedariki ile personelinin eğitiminden sorumlu. Kara kuvvetlerinde, her bir askeri bölge komutanlığı için bir elektronik harp tugayı bulunuyor. Elektronik Harp Birlikleri Komutanlığı bünyesinde de ayrıca bir bağımsız tugay mevcut.
2008 askeri reformunun bir diğer sonucu olarak her bir tugayın teşkilatına bir elektronik harp bölüğü eklendi. Bu yapılanma, Rus Silahlı Kuvvetlerinin elektronik harbi, ordu vurucu gücünün aslî bir unsuru olarak ele almasının bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
Elektronik Harp Birliklerinin komutanı, 2014 yılından beri bu görevde bulunan Tümgeneral Yuri Illarionoviç Lastoçkin. Tuğgeneral iken bu görece atanan Lastoçkin, geçtiğimiz yıl Şubat ayında Tümgeneralliğe terfi etmişti.
Standart teşkilatlanmada taktik seviyede bir elektronik harp bölüğü, biri karargâh olmak üzere altı müfrezeden oluşuyor. Elektronik harp müfrezelerinin her biri farklı bir spektrum ve göreve sahip. Stratejik seviyede ise her bir askeri bölge komutanlığı bünyesinde ayrı bir elektronik harp tugayı bulunuyor. Tugaylara ilaveten yine her bir askeri bölge komutanlığına bağlı elektronik harp taburları da bulunuyor. Bunlar özellikle stratejik öneme sahip askeri ve sivil üs ve tesislerin elektronik korunmasında görev alıyorlar.
Taktik seviyede elektronik harp bölüklerinin donatıldıkları başlıca sistemler Diabazol, Borisoglebsk-2 ve Rtut-BM. Stratejik seviyede ise Krasuha-2/4, Leyer-3, Moskva ve Murmansk-BN gibi sistemler bulunuyor.
Doktrin
Rusya, 1990’ların başlarından itibaren, hasımlarına karşı üstünlük kurabilmek için EH alanında geniş kapsamlı bir doktrin dönüşümü gerçekleştirdi. Rus EH kabiliyetinin odağında, geleneksel Rus yaklaşımı olan çok yüksek çıkış gücüne sahip EH sistemlerinin geliştirilmesi bulunuyor. Ancak bahse konu dönüşümü gerçekleştirmek için bazı stratejik (ve radikal) kararlar da alındı.
Bu dönüşümün tetikleyicisi, Rusya’nın Körfez Savaşı ile Bosna ve Kosova harekâtlarından çıkardığı dersler oldu. Batı ittifakının bu harekâtlarda özellikle havadan erken ihbar ve komuta kontrol uçakları, etkin elektronik harp ve hassas güdümlü silah sistemleri ile aldığı sonuçlar, Rusya’nın kendi EH altyapısını ve düşünce yapısını yeniden değerlendirmesine neden oldu. Nitekim 2007 civarında gerçekleştirilen doktrin değişikliği ile EH, yalnızca elektronik karıştırma ve istihbarat sistemlerinin kullanımını içeren bir ihtisas alanı olmaktan çıkarıldı: Bunun yerine elektromanyetik (Rus terminolojisiyle radyoelektronik) saha, EH ve siber harbin bir arada, tümleşik bir yaklaşımla kullanıldığı aslî bir harp sahası olarak tanımlandı. Müteakiben 2008 yılında gerçekleştirilen kapsamlı askeri reform ile teşkilat yapılanması da bu doktrin doğrultusunda düzenlendi.
Daha yalın bir ifadeyle, Rusya EH’yi sadece düşman radarını ya da iletişimini karıştırmak olarak algılamayı bıraktı. Bunun yerine EH’yi, düşmanı farkında bile olmadan yanlış kararlar almaya ve yanlış hamleler yapmaya yönlendirecek (aldatacak) teknik ve taktikler bütünü olarak görmeye başladı.
Rusya’nın yeni dönemde EH’ye dair doktrinel yaklaşımının ipuçlarını, Elektronik Harp Birlikleri Komutanı Yuri Lastoçkin, 2017 Nisan ayında Rus ordusunun gazetesi Krasnaya Zvezda’ya verdiği bir mülakatta bulmak mümkün.
EH alanında en kritik konuların ne olduğuna dair bir soruya Lastoçkin, başta Prompt Global Strike olmak üzere ABD Silahlı Kuvvetlerinin bilgi harbi desteği ile taarruzi harekât yürütme kabiliyetinin, Rusya’nın güvenliğine doğrudan bir tehdit oluşturduğu şeklinde yanıt vermiş. Komutana göre bu kabiliyet, silahlı çatışmaların doğasını tümden değiştirebilecek nitelikte.
Lastoçkin’e göre bir diğer önemli konu, EH’nin artık düşman birliklerinin komuta – kontrolünü sekteye uğratma rolünün öne çıkıyor olması. Bilgi ve iletişim alanının yeni bir çatışma sahası haline geldiğini, bunun da EH birliklerinin görev sahasının genişlemesine neden olduğunu söylüyor. Dolayısıyla Rusya’nın EH’yi yalnızca karıştırma / bastırma değil, siber uzay dahil farklı alan ve konularla tümleşik bir şekilde tanımladığı görülüyor.
EH sistemlerinin geliştirilmesine öncelikli konuların ne olduğuna dair bir soruya, Lastoçkin şunları sıralayarak yanıt veriyor:
İHA konuşlu küçük boyutlu elektronik istihbarat ve taarruz sistemleri ile düşman sahasında kör / kara bölgelerin oluşturulması,
Özel mühimmatlar ve seyyar sistemler ile güçlü ET,
Düşman komuta – kontrol sisteminin doğru, tam ve gizli bilgiye erişimini engellemek,
Düşman komuta – kontrolünü aldatmak üzere sahte elektromanyetik “ortamların” yaratılması, düşmanın yanlış bilgiyle beslenmesi,
EH komuta – kontrolünün bilgi güvenliğinin artırılması; karar alma mekanizmasının güçlendirilmesi.
Komutan, Rusya’nın 2013 – 2017 arasında gerçekleştirdiği EH tatbikatlarının sayısının iki katına çıktığını; 2016 yılında gerçekleştirilen Electron 2016 tatbikatının, 1979’dan bu yana gerçekleştirilen stratejik seviyedeki ilk EH tatbikatı olduğunu kaydetmiş.
Değerlendirmeler
Bu bilgiler ışığında, söz konusu tatbikatın önemi, şu şekilde özetlenebilir:
Rusya, EH’yi tamamlayıcı bir kabiliyet olarak değil, aslî bir harp unsuru olarak görmektedir. Esasen EH’nin, hava savunmasına benzer bir yaklaşımla ve hatta çoğunlukla birlikte ele alındığını belirtmek yanlış olmaz.
Buradan da, Rusya’nın EH’yi, A2/AD (Anti Access – Area Denial; Erişimi Engelleme, Alandan Men Etme) stratejisinin ana unsurlarından biri olarak kullandığı değerlendirmesini yapmak mümkündür. Tatbikatta denendiği üzere, farklı EH sistemleri bir arada kullanılarak düşmanın taarruzi hava gücünü kullanamayacağı ve hatta içeri giremeyeceği yasak bölgeler oluşturulmaktadır. Farklı menzil ve irtifa katmanlarını kapsayan hava savunma sistemleri şüphesiz bu yasak bölgeyi takviye edici unsurlar olacaktır.
Bahse konu EH ve hava savunma sistemlerinin tümleşik bir yapıda kullanılabilmeleri için gerekli bilgi – iletişim ve komuta – kontrol altyapısı önem kazanmaktadır. Çok sayıda farklı algılayıcı sistem, kinetik (top, füze) ve kinetik olmayan (ET sistemi) silahın topladığı ve paylaştığı veri ile ihtiyaç duydığı enerji büyük miktarlarda olacaktır.
Dikkat çekici bir husus, Rusya’nın EH kabiliyetinde kara konuşlu sistemlerin nitelik ve nicelik bakımından ağırlığıdır. Kara konuşlu EH, aynı S-300/400 hava savunma sistemlerinde görüldüğü gibi, taarruzi nitelikli bir savunma sistemi gibi rol oynamaktadır.
Rusya’nın NATO’ya kıyasla hava konuşlu elektronik harp ve komuta kontrol kabiliyetinin görece zayıf olması; havadan atılan uzun menzilli hassas güdümlü silah sistemlerinde de geride olunması, taarruzi hava harekât kabiliyetinin farklı bir şekilde gelişmesine neden olmuştur. Suriye İç Savaşı’nda görüldüğü üzere, taarruzlarda klasik mühimmatın yeri hala büyük, hedefleme podları, güdümlü bomba ve füzelerin payı sınırlıdır. Bu durumun dolaylı bir sonucu, Rusya’nın taarruzi hava harekâtını caydırmak ya da savuşturmak için etkin kara konuşlu EH kabiliyeti teşkil etmeye yönelmesi olabilir. Örneğin yeni hizmete giren Rtut-BM EH sisteminin ana görevi, düşman güdümlü mühimmatının karıştırılmasıdır. Benzer şekilde Krasuha gibi EH sistemlerinin kabiliyetleri arasında seyir füzelerinin radar altimetrelerinin bozulması da yer almaktadır.
Rusya’nın EH teknik, taktik ve sistemlerinde AWACS ve EH uçaklarına karşı özel bir önem verdiği görülmektedir. Bu, söz konusu platformların Körfez, Bosna, Kosova ve Libya gibi harekâtlardaki rollerinin gözlenmesinin bir sonucudur. S-400’ün de öncelikli tasarım hedeflerinden birinin çok uzak mesafelerden AWACS uçaklarının vurulması olduğu hatırlanacak olursa, Rus kinetik ve elektromanyetik silahlarının ana hedefinin düşmanın komuta kontrol ve bilgi toplama unsurları olduğu bir kez daha anlaşılır.
Son yıllarda Karadeniz, Doğu Akdeniz ve Baltık’ta tecrübe edildiği üzere Rusya, GPS sinyallerinin karıştırılması ve aldatılması konusuna büyük önem vermektedir. Öte yandan Ukrayna’daki çatışmalarda, Ukrayna ordu mensuplarının cep telefonu iletişimlerinin karıştırılması, subaylara moral bozucu SMS’ler (aile bireylerinin isimleri, adres bilgileri vb gibi) gönderilmesi ya da mesajlaşma programlarına sızılarak yanlış bilgilerin yayılması örneklerinde görüldüğü gibi, Rusya EH’yi aktif bir psikolojik harp unsuru olarak kullanmaktadır.
Bilhassa Suriye İç Savaşı’nda edinilen deneyimler ışığında, EH görevli İHA’lara özel bir önem verildiği görülmektedir. İHA’lar yalnızca münferit elektronik istihbarat veya karıştırma platformları olarak kullanılmamakta, aynı zamanda diğer EH sistemleri ile eşgüdümlü olarak uçurulmaktadır.
Sonuç olarak Rusya’nın bazı teknolojik ve ekonomik handikaplara rağmen EH alanında gözlem ve deneyimlerini çok hızlı ve etkin bir şekilde sonuca dönüştürdüğünü, bu süreci yalnızca platform odaklı değil felsefe, doktrin ve teşkilat seviyelerinde de yürüttüğü görülmektedir.
Yazar: Arda Mevlütoğlu Kaynak: siyahgribeyaz